-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.56)
1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, pulitzer ödüllü bülbülü öldürmek, amerika'nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, scout finch'in gözünden anlatıyor. harper lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, scout'ın büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. bir "zenci"nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. etkileyici gerçekliği ile ürperten, "insani" vurgusuyla sarıp sarmalayan, çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, ülker ince çevirisiyle tekrar türkçede. "istediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
-
ilk kez pulitzer ödüllü bir roman okuyordum ve son olmayacak gibi.öyle bir baba figürü var ki ilerde olmak istediğim adam.onun kadar sakin kalamam o ayrı.bize çocukken bu kitapları neden okutmadılar bilmiyorum ama her yaşa gidebilecek bi kitap.diyebileceğim tek şey okuyun-okutturun.pişman olmazsınız. -
an itibariyle bitirdiğim kitap. belli başlı beğendiklerimi sıralayacak olursam
-kitaptaki karakter analizi çok başarılı. yani biz bir olaya bayan dubose un ya da atticus un nasil bi tepki vereceğini kendimiz önceden tahmin edebiliriz.
-dönemin siyasi,kültürel yapısı alttan alttan çaktırmadan verilmiş ve okuduktan sonra bikaç bilgi kalıyor aklınızda güney amerikayla ilgili.
- kitapta anlatilan ayrimciligin cok yuzeysel kaldigiyla, cocuklarin büyüme evresinin sıkıcı ve uzun bi bicimde anlatildigiyla ilgili bicok elestiri gördüm. evet bu açidan belki bazı okurları sıkabilir kitap ve gerçekten de ayrımcılık/ırkçılık yüzeysel, birkaç cümle bazında yerleştirilmiş kitapa. ama bana kalırsa tüm kitap, sonunda sizi etkiliyicek tek bir paragraf/cümle için bile okunabilir. !---- spoiler ----!
ki bu cümle de benim için ewel in ölümünden sonra scoutun dedigi "evet bu bülbülü öldürmek olur" du.
!---- spoiler ----!
- ayrımcılığın çocuk gözüyle anlatılması çok başarılı ve etkileyici olmuş ayrıca yeni bir edebi zevk katmış kitapa.
!---- spoiler ----!
“ne var ki bir incil, birinin elinde babanın elindeki viski şişesinden daha kötü olabilir.”
“aklı başında kişiler yeteneklerinden gurur duymazlar.”
“insanların çoğu iyidir, scout, yeter ki sen onları bir gün gör."
!---- spoiler ----! -
alışılmışın dışına çıkıp, henüz okumayanlara önce film uyarlamasını izlemelerini önereceğim kitaptır. kitabı okurken filmdeki karakterlerin tip, ses ve aksanlarını eşleştirdiğinizde okuma keyfinin çok daha yukarılara çıktığını göreceksiniz. filmi izleyenler casting'in ne kadar başarılı olduğu konusunda bana hak verecektir diye düşünüyorum. -
bu kitabi okudugumda iste olmak istedigim, cevremde gormek istedigin insanlar bunlar demistim, olabildim mi yada gorebildim mi orasi mechul -
şeker portakalı, pal sokağı çocukları, charlie' nin çikolata fabrikası, boyalı kuş ve bülbülü öldürmek hatırladığım kadarıyla çocukların dünyasını anlatan 5 kitaptı okuduklarım arasında. bunlar arasında bir çocuğun dünyasını, bakış açısını, hayatı algılayışını en iyi anlatan kitap budur bana göre.
işlenen hikaye zaten çok güzel bir de bunu küçücük bir çocuğun gözlerinden anlatması olayı daha ilginç kılmış. bunu yaparken de gerçekten o çocuk olmuş yazar. -
atticus sürekli okuyor.
teninin renginden dolayı farklı bir muameleye maruz kalmak ve adaletin bile rengine göre hareket etmesi çok iğrenç ve acınası bir şey.
avukat atticus ailesini, dostlarını ve komşularını karşısına alıyor sırf haksızlığa uğramış ve rengi farklı olduğu için öcü muamelesi gören bir insanı savunacağı için zaten kitabın sonunda atticus a olan öfke o kadar büyüyor ki bu kin çocuklarına karşı şiddette varıyor. -
okumaya başladığım kitap
yazarın uzuun bir süre tek eseriydi malum
taa ki tespih ağacının gölgesinde ye kadar
ilk 20 sayfada dikkatimi çeken şey sık sık tespih ağacından bahsedilmesi oldu
lee, için ne anlama geliyordu da imgesine bu denli yer veriyor acaba
çocukluk, masumiyet, şuursuz ve sorumsuz bir dönem?
özetle bitirince yine uğrayacağım başlık -
çok yavaş okuyabildim ama bitirdim ve çok beğendim. yalnız çok yavaş akıyor, normal romanlar gibi kurgusu olan bir yapısı yok, eve t bir kurgu var ama ana olay çocuk gözünden o dönemde o coğrafyada neler yaşandığını aktarabilmek bu sebeple son 10 sayfaya gelip daha ana olayı yaşamadık demeyin. ayrıca mahkeme kısmı insanların gerçek yüzünü aktarma konusunda oldukça başarılı.
ayrıca bakınız youreads eş zamanlı kitap okumaları -
günümüzün türkiyesinde daha iyi anlaşılabileceği için mutlaka okunması gereken kitaplardandır. -
okumaktan belki de en keyif aldığım kitap. dönemin amerikasında yaşanan ırkçılığı romanın baş kahramanı küçük scout'ın gözünden bize yansıtıyor okuyucuya.