1. oyunun hikayesi eski call of duty oyunlarına fazlasıyla benziyor ancak bu sefer sadece ana oyuncular farklı o kadar. tek bir çatı altında toplanan güney amerika ülkeleri amerika'yı kendi silahı ile vuruyorlar ve amerika büyük bir yıkım altına giriyor. sizler de kendilerine ghosts adı verilen bir savaşçı askerin arasına katılıyor ve amerika'yı kurtarmaya çalışıyorsunuz. oyunun hikayesi kısaca böyle, yine eski call of duty oyunları gibi oldukça çizgisel olan oyunun senaryosu oldukça heyecanlı aksiyon sahneleri içeriyor. buraya kadar her şey güzel ama black ops 2'deki ara görevleri ve değişik görev tarzlarını gördükten sonra tekrar aynı call of duty senaryo yapısına dönmek insanı üzüyor ve bunaltıyor. oyun, düşman dalgası üzerine gelsin onları temizle ve ilerle yapısından ibaret. neyse ki artık bir yardımcınız var; riley adındaki akıllı kurt köpeği oyunun hikayesi boyunca size yardımcı oluyor, zaman zaman onu bile kontrol ettiğiniz oluyor. riley ile oyunu oynamak gerçekten de çok eğlenceli (gerçi burada da aksaklıklar var riley sessizce adamı öldürüyor adam bağırıyor çağırıyor ama 2 adım yanındaki adam o sesi duyup size saldırmıyor), onu yönetmediğiniz zamanlarda ise ona saldırı emiri verebiliyorsunuz ve düşmanları öldürmesini sağlayabiliyorsunuz. 6 saat süren senaryo kendinden bekleneni veriyor, call of duty hayranlarını memnun edeceği kesin ama keşke dediğim gibi daha çok görev çeşitliliği olsa daha iyi olurdu. oyunu bitirince bir daha oynayacağınızı sanmam zira call of duty: ghosts dediğim gibi oldukça çizgisel bir senaryoya sahip. bunun dışında düşmanların yapay zekası tam anlamıyla felaket, durdukları yerden ateş ediyorlar başka da bir şey yapmıyorlar. kimi zaman çok iyi nişan alırken kimi zaman da yakınlarında dursanız bile sizi vurmuyorlar. gerçi çok hızlı oynanan bu oyunda yapay zekaya da pek ihtiyaç yok sanırım ama yine de bunlar gözünüzden kaçmıyor ve gülmenize sebep oluyorlar.