1. annesinin dibinden ayrılmayan, evin içinde sürekli yanında dolaşan küçük çocukları bilirsiniz. ben oydum işte. annem evde dolaşırken sürekli yanında dolaşırdım. bir de buna bir kılıf uydurmuştum. annemle ben sentorduk. kafamı annemin kalçasına dayar ellerimle de tişörtüne tutunur nereye gitse ben de giderdim. itiraz edip gitmemi istediğinde de "ama biz sentoruz, sentoru bozamazsın" derdim. yaramaz bir çocukluk değildi bu kesinlikle. fazla anne sevgisiydi sanırım. hala daha çok severim. durduk yere birbirimize salırız hatta.

    bir de abimle uydurduğum oyunlar vardı ki onlar cidden eğlenceliydi. legolardan kale yapıp oyuncaklarımızı futbolcu yapar frikik kullanırdık mesela. ya da satranç futbolumuz vardı. atariden arta kalan zamanlarda onları oynardık. basketbola da yeni kurallar getirmiştik. ben ondan yaşça daha küçük olduğumdan o bana elle blok vuramazdı mesela. kafayla blok vurmuşluğu çok vardı ama o zamanlar on yaşında falandım. çocukluk zamanlarımı bana en çok özleten şeylerdir o oyunlar.
    jimi