• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.12)
dinle küçük adam - wilhelm reich
wilhelm reich'ın, deyimleşmiş "küçük adam"a seslenişi, bilimsel değil, insanca bir belgedir. 1946 yazında, yayımlanma amacı olmadan, orgon enstitüsü'nün arşivi için yazılmıştır. uzun yaşam ve acı deneyimlerinden damıtılan, kendi gerçek gereksinimlerinden bilincine varmaları ve artık zalimce kendi kendilerini mahvetmekten vazgeçmeleri için, insanlara yöneltilmiş sarsıcı bir çağrıdır.

dinle küçük adam, insana doğru yapılan yolculuğun kitabıdır. wilhelm reich, insan doğasının varoluşunu anlama/anlamlandırmaya kapı aralarken; yaşanılan ortamın biçimleyiciliği karşısında gözlenenlerin, deneyimlerin aktarımını önceler. gösterirken düşündürür, olagelenlerin insan ruhunda açtığı yaraların neden/niçinlerine de baktırır.


  1. '' dinle küçük adam!

    yalan hakikatten, savaş yaşamdan önce gelmektedir. ve çünkü çocuğu ve çocuğun içinde yaşamı temsil eden şeyi korumak, elimizde kalan tek umuttur.
    insan yaşamı sevgi, çalışma ve bilgiden oluşan üç temel direk üzerine kurulmuştur.
    görüşleri açıklamada eşit hak tanındığı sürece akılcı görüşlerin en sonunda her şeyi yenmesi gerekir. bu büyük ve önemli bir umuttur.

    dinle küçük adam,
    yalnız bir anlamda özgürlüğe sahipsin sen: kendi yaşamını yönetmeyi öğrenememe, kendini bu yönde eğitmeme ve kendini eleştirmeme özgürlüğüne sahipsin.
    yönetimi elinde tutan güçlülere ya da kötü niyetli güçsüz adamlara seni temsil etme yetkisi veriyorsun. her seferinde aldatıldığını anlıyorsun ancak iş işten geçmiş oluyor.

    koyun gibi güdülmek yerine özgür yaşamak, taktikler uygulamak yerine açık davranmak, bir hırsız gibi gecenin karanlığında sevmek yerine açık açık sevebilmek düşüncelerine yer vermiyorsun kafanda.
    küçük adam, bir şeyi ne ne denli az anlarsan, o denli saygı gösteriyor, onun karşısında boyun eğiyorsun.
    damları samanla örtülü, duvarları tezekle sıvalı pis evlerde yaşamayı sürdürürsün. ama kültür sarayınla övünmektesin.

    küçük büyük adamlar size kişisel özgürlük değil ulusal özgürlük vaat ediyorlar. size özgüven değil devlete saygı, kişisel büyüklük değil ulusal büyüklük vaat ediyorlar.
    onlar seni sevmiyor. sen kendini horgördüğün için horgörüyorlar seni.
    küçük büyük adamlar, bir rockefeller ya da torilerin tanıdığımdan çok daha iyi tanıyorlar seni. senin en kötü yanlarını, en büyük zayıflıklarını senin bilmen gerektiği gibi ama senden çok daha iyi biliyorlar.

    küçük büyük adamlar seni bir simgeye feda ettiler, sense onları seni yönetecek yerlere getirip koydun.
    işte bu yüzden senden korkuyorum küçük adam, çok korkuyorum.
    çünkü insanlığın geleceği senin elinde. senden korkuyorum çünkü kendinden kaçtığın gibi dünyada hiçbir şeyden kaçmıyorsun.

    seni ezenler, geçmişte nasıl toplumun üst katmanlarından geldiyse şimdi de toplumun özsaflarından gelmektedir. onlar, senden bile küçüktür, küçük adam. çünkü senin perişanlığını deneylerle öğrenmek, sonra da bu bilgiyi senden seni daha iyi, daha çok ezmek için kullanmak bir hayli küçüklük gerektirir.

    dinle küçük adam,
    çocukların ve gençlerin sevgiden doğan bedensel mutluluğu yaşamlarını ve bunu yaptıkları için hiçbir tehlikeyle karşılaşmamalarını istiyorum ben.
    dindar olabilmek için insanın sevgi yaşamını yok etmesi, bedensel ve ruhsal bir yoksulluğa gömülmesi, bedenini sürekli olarak kasılı ve gergin tutması gerektiğine inanmıyorum.

    büyük adam sana benzemez.
    yaşamının amacı yığın yığın para biriktirmek
    ya da kızlarını toplumsal konumu iyi birileriyle doğru dürüst evlendirmek, ya da bir siyasal göreve atanmak, adının başına bir yığın büyük sözcükler eklemek ya da nobel ödülü almak değildir.
    sanma ki, kin besler büyük adam, sanma ki öç alır. yalnızca neden böylesine bayağı davranışlarda bulunduğunu anlamaya çalışır. büyük adam yaptığın yanlışlardan dolayı ötürü senin yerine acı çeker. bu yanlışların büyük olmasından değil, küçük ve değersiz olmalarından dolayı acı çeker.

    dinle küçük adam,
    yaşamdan mutluluk istiyorsun ama güvenlik daha önemli senin için.
    beş para etmez bir komşunu hoşnut etmedi diye neden çocuğuna işkence ediyorsun, doğallığı yaşayan bir insana neden ters bakıyor ve onu sömürüyorsun?

    'bütün suç yahudilerde' diyorsun.
    -yahudi nedir? diye soruyorum.
    -damarında yahudi kanı bulunan kimse, diye yanılıyorsun sorumu.
    -yahudi kanıyla başka kan arasında ne ayrım var peki?

    yahudi sözcüğünü söylerken kendini üstün insan sayıyorsun. bu sözcüğü söylemek sana üstünlük duygusu veriyor. buna gereksinmen var çünkü gercekten de duygularım acınacak durumda, duyguların perişan.
    çünkü kendinden hiç hoşnut değilsin sen, adı geçen yahudiyle birlikte katlettiğin şeyin ta kendisisin.
    yahudi sözcüğünü görkemli ve aşağılayıcı bir tavırla söylediğinde kendi küçüklüğünü biraz daha az duyuyorsun.

    küçük adam,
    kadının yok, ya da eğer varsa içindeki insanı kanıtlamak için yalnızca üstüne çıkmak istiyorsun. sevgi nedir bilmiyorsun.
    karını elinde bir evlenme cüzdanı olduğu için ya da cinsel açlıktan kıvrandığın için kucaklıyorsun, sevdiğin için değil.

    sırtına deli gömleği geçirir gibi parmağına evlilik yüzüğü geçiriyorsun. ve bu yüzdendir ki çocuklarından nefret eden bir öğretmensin. gelişme yok sende, yeni bir düşünce geliştirmene olanak yok. çünkü sen yalnızca aldım bugüne dek, bir başkasının gümüş tepside sunduğu şeyi kaşıkladın yalnızca. sendeki alma eyleminin temelde yalnızca bir anlamı var. kendini büyük bir oburluk içinde, mutlulukla, bilgiyle doldurmak istiyorsun. çünkü kendini boş, aç, mutsuz hissediyorsun.
    korkaksın sen. tasımdaki hoşafın tanelerini ayıklayıp yemeye varsın ama güllerimin dikenine katlanamazsın.

    küçük kadın,
    çocuklarda bulunan sevgiyi öldürmekle suçluyorum seni. bu bir cinayettir işte.
    zararlısın. bir çocukta bulunan sağlıklı sevgiyi hastalık belirtisi olarak gördüğün için.
    fıçı gibi olduğun için, bir fıçı gibi sağda solda yuvarlandığın, bir fıçı gibi düşündüğün, bir fıçı gibi eğittiğin için zararlısın sen. alçakgönüllük gösterip bir köşeye çekilmek yerine o fıçı görünümünü ve yapaylığını sahte gülümsemenin ardına gizlediğin acı kinini bu yaşama zorla kabul ettirmeye, bütün bunları yaşatmaya çabaladığın için zararlısın.''
    beid