1. akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
    bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.

    koyun gibisin kardeşim,
    gocuklu celep kaldırınca sopasını
    sürüye katılıverirsin hemen
    ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
    dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
    hani şu derya içre olup
    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
    ve bu dünyada, bu zulüm
    senin sayende.

    ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
    ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
    kabahat senin,
    — demeğe de dilim varmıyor ama —
    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

    1947
  2. akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun kardeşim.
    bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.

    koyun gibisin kardeşim,
    gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen.
    ve adeta mağrur koşarsın salhaneye.
    dünya'nın en tuhaf mahlukusun yani.
    hani şu derya içre olup, deryayı bilmeyen balıktan tuhaf.
    ve bu dünya'da, bu zulüm senin sayende.
    ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer,
    ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak,
    kabahat senin,
    -demeye dilim varmıyor ama-
    kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

    ek: düzeltme.