1. sms üzerinden şöyle bir diyalog yaşanmasına sebep olur:

    -pazartesi sende kalan eşyalarımı getirir misin?
    +neyin peşindesin?!
    -gömleğimin.

    not: materyalist değilim. valla. gömlek güzeldi.
  2. bir sonbahar akşamıydı, dört tarafı da camlarla çevrili olan dershanede sohbet ediyor, deliler gibi eğleniyorduk. hava o kadar soğuk değildi ancak yağmur yağacağını tahmin ettiğim için üzerime hırka almıştım, o ise sadece bir kazak giyip gelmişti. hoş bir kazaktı. tahmin ettiğim gibi de oldu, o, arkadaşlarıyla erken çıkıp halletmesi gereken işleri halledecekti ve dışarıda yağmur yağıyordu, bingo! hırkamı elbette ona verdim geri almak şartıyla. ancak alamadım, aradan üç buçuk sene geçti, geçen ay, kalabalık bir caddenin kaldırımında yürürken karşıda ona rastladım, üzerinde hırkam vardı.

    o gün, bir kez daha onu ve neleri kaybettiğimi daha iyi anladım.
  3. şuanda yaşadığım stresin nedeni olan başlık. bir arkadaşım çerkesler hakkında bilgi sahibi olmak adına benden kitap istedi. bende aa dur diyip (bkz: çerkesler - nihat berzeg) isimli getireceğimi söyledim. kuytu köşede kalmış bir kitap. ancak nihat berzeg'in bizzat kendisinin hediye ettiği bir kitap. aradım taradım bulamadım. sonra onda kaldığını hatırladım. şimdi terkedilen taraf olduğum ve defalarca beni sakın arama uyarılarına maruz kaldığım için gıkımı çıkartamıyorum. gururumdan taviz vermeyip daha bir kaç dakika önce sipariş ettim yenisini. arkadaşıma mahçup olmayacağım.

    bu arada şu satırlara yazarken farkettiğim şey beni çok mutlu etti. normalde bu tip durumları fırsata dönüştürmeye çalışan ben şuanda en çok arkadaşıma söz verdim kısmına takılıyorum. sanırım atlattım sözlük (#13789)
  4. şimdi çıkmayınca sevgili olmuyoruz, lakin benim aklım kaldı bu sayılır mı?
  5. bir de eski sevgilinin biz de kalan eşyaları var.

    o sıralar sevgilimde kalıyorum diye odamı erasmusluya kiralamıştım. neyse sevgilimin okulu bitince evi kapadı ailesinin yanına dönecek. erasmuslu memleketine dönene kadar ben de ailemle kalacağım. evi kapama esnasında tüm seksi iç çamaşırlarını,geceliklerini, bunları anneme açıklayamam sen al sizde sakla diye bana verdi. aldım bazamın altına sakladım annem asla bakmaz diye. kısa süre sonra ayrıldık. ben unuttum gittim o eşyaları kendi evime geri döndüm.

    aradan geçti 2 sene. dün annemlere gittim haftada 1 rutin ziyaret. baksırlarımın olduğu çekmeceyi açtım. yüzüm kıpkırmızı oldu. tüm o çamaşırlar,gecelikler o çekmecede. meğersem bazayı yenilemişler, kadın anam da ordaki ıvız zıvırı kendine göre sınıflandırıp en uygun olan yerlere yerleştirmiş. ne geldi bana sordu ne ben gidip bir şey dedim. muhtemelen uzun yıllar daha orada kalacaklar.
  6. Valla hepsi helal olsun umrumda değil. duman
  7. küçük iskender - ip ucu bırakma sanatı . sayfalarında boş yer kalmayıncaya kadar üzerine yazdığım kitap. asıl mesele akıbetini merak etmek bir de tabi...
    ayrıca bu başlığa bu şarkı müslüm gürses-nilüfer
  8. mezar taşı. yanyana gömülecektik söz vermiştik birbirimize ama ne yapalım olmadı, kısmet değilmiş.
    zaten şimdi alsam da kimseye satamam. en azından baktıkça beni hatırlasın...
  9. Kedili siyah donum. Bilerek bıraktıydım, güyaaaa unutmuşum gibi. Kafamda sahneyi bile oynatmıştım; o, böhürdeyerek çıktığım evinde çok arzu ettiği hayatına devam edecek, hanım kızlarımızın biri gitmeden öbürü soyunmuş olacak, ringo ringo şişelerin haddi hesabı olmayacaktı. Yine böyle içkinin düden şelalesi gibi aktığı, vücut sıvısı transferinin maksimum hız ve hazda olduğu, parlak neon ışıkların altında gözlerin kör olduğu (evine parlak neon ışıklar taktırıyor, hayalim bu evet ) bir gecede cılızcana bir kız benim donu bulup giyinecek, benim içmelerden şebeğe dönmüş adama dönüp "askaam ya tok tatliskoskoleytoo bu yaa baksınaa" diyecekti. Benim adam kafayı çevirir çevirmez, kızın üstünde benim kedileri görünce birden belirsiz göklerden "anlamazdın" ın introsu çalacak, böhürdeyerek dona koşan sevgilim "ağğhh ben ne bok yedim ağğh, bu donu kim gelse senin gibi dolduramayacak multiple ağğhh..." diye pişmanlık ağıtları yakacak ve derhal bana "uyudun mu? " diye mesaj atacaktı. Mesajdan umudumu kestim de keşke donumu gönderme nezaketi gösterseydin allahsız, o benim iyi donumdu!
  10. Her sey.

    Evet gercekten hersey.

    Ismi. Bilegimde adi yazili.

    Aski.Sigara konmasi icin olan `tabako` artik adi ne sikim bir sey ise bilmiyorum. Icerisinde bir cok siirin,bizi anlattigini dusundugu misralarinin yazili oldugu kutucuk.

    Kokusu. Seneler boyunca kullandigi parmunu bana hediye ettigi kutunun icine sikmistim ve senelerdir ayni kokmakta.

    Sesi. Saklabanlik yapip sonra gulmek icin kaydettigimiz videolar.

    Bakisi. Yurt disinda okuyo olmam.onu unutmak icin yurtdisana cikmayi planliyordum. Aslinda hep hayalimdi ancak ondan ayrildiktan sonra ve durumlar da buna elverisli olunca baska bir ulkeye geldim. Ama hala odamda,masamin uzerinde fotografimiz durur.

    Yaraticiligi. Kolumda cizdigi bir resmin dovmesi var.

    Evdeyken giymekten zevk aldigim guns n' roses t-sortum var. Evet onun.

    Melankolik bir malim biliyorum. Ama neden boyle bilmiyorum. Ihtiyactan mi ? `Elimi sallasam ellisi` aptalliginda bir ozguvenim yok lakin her gece benim ile tanismak isteyen bir kiza denk gelebiliyorum. Yakisikli oldugumu soyluyorlar. Ondan daha guzel hatunlarla tanistim. Dilim var. Farkli bir ulkede turk oldugum anlasilmiyor.Allahim ne diyorum ben ya. Bugun kahvalti etmeden bir kac bira ictim. her halde ondan sacmaliyorum. Ozur dilerim. Bu muzik guzelmis; https://www.youtube.com/watch?v=cdZOWmEZzmM

    Kalin sagllicakla. Kal saglicakla.

    Edit. Basligi yanlis okuyup onun bende kalanlarindan bahsetmisim. Uyaran yazara saygilarimla.

    Onda kaldigini dusundugum ise ulkeden ayrilmama son 2 hafta kala uzun bir sureden sonra gorusmustuk. Soyledigine gore onda da hala fotograflarimiz varmis. Ve onun da bedeninde benim icin yaptirdigi iki dovmesi bulunuyordu eger kapattirmadiysa. Ve adimi yazdirmadi evet :)