• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.63)
forrest gump - robert zemeckis
forrest gump, zeka seviyesi 75 olan bir erkeğin hayatını ele alıyor. zeka seviyesi nedeni ile devlet okullarına girmekte bile zorlanan forrest gump  zamanla akla mantığa uymayan başarılara imza atıyor. her ne kadar zeka seviyesi düşük olsa da fiziksel olarak son derece sağlam olan forrest gump, zamanla gelişen olaylar zincirinde bizi hayal edemeyeceğimiz bir dünyaya götürüyor.


  1. tesadüfler silsilesi yaşanır film boyunca. ama böyle şeyler sadece filmlerde olur dersin ya aslında tam o kıvamda bir film ama diyemiyorsun işte. o kadar hayatın içinden ki.. evet olabilir evet yapabilirsin takma kafana hiçbir şeyi ve devam et diye umut veriyor. sanki hayatını akışına bıraksan ve hiç düşünmeden yaşasan daha mükemmel bir hayat seni bekliyormuş gibi.. belki de öyledir belki de fazla yoruyoruz kendimizi ve bu film uyan ve kendine gel artık demek için yapılmıştır...

    sanırım birisi için en iyi dileklerim "umarım forrest gump gibi mutlu bir hayatın olur ve tesadüfler seni es geçmez." olacaktır.
  2. 1986 yılında winston groom tarafından aynı adla yayımlanan romandan esinlenerek çekilmiş, 1994 yapımı tom hanks'e en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırmış; epik, romantik, komedi ve dramı başarılı bir şekilde birleştirmiş sinema tarihinin baş yapıtlarından biri.
    oyuncuların her biri ayrı başarılı ama tom hanks... hayran kalınacak bir oyunculuğa imza atmış; vücut dili olsun, mimikleri olsun forrest karakteri ile bire bir uyum sağlamış.

    hırslar olmadan da mutlu olunabileceğini. elde olan anın kıymetini bilmeyi ve umut etmeyi hatırlatıyor bize 151 dakikalık macera. tamam kabul hayat bizi filmdeki kadar ardı arkası kesilmeyen tesadüflerle karşılamıyor ama çok büyük beklentiler içinde olduğumuz sürelerde, mutlu olunacak anları nasıl kaçırdığımızı da gösteriyor bir yerde.
  3. hafızam güçsüz olmasına rağmen bu filmde unutamadığım bir diyalog vardı, ki benim için aşkın tanımıdır:

    !---- spoiler ----!

    jenny curran:
    were you scared in vietnam?

    forrest gump:
    yes. well, i-i don't know. sometimes it would stop raining long enough for the stars to come out... and then it was nice. it was like just before the sun goes to bed down on the bayou. there was always a million sparkles on the water... like that mountain lake. it was so clear, jenny, it looked like there were two skies one on top of the other. and then in the desert, when the sun comes up, i couldn't tell where heaven stopped and the earth began. it's so beautiful.

    jenny curran:
    i wish i could've been there with you.

    forrest gump:
    you were.

    !---- spoiler ----!
    rosa
  4. "bu adamın bunları yaşamasının nedeni kader mi, şans mı, yoksa sisteme boyun eğmek mi?" sorusunu sorduran film.!---- spoiler ----!

    bence forrest gump'ın hayatının yoluna girmesine ve hatta iyiye gitmesine neden olan şey, şans ya da sisteme boyun eğmek değildir. forrest'ı diğerlerinden farklı kılan bir özelliği vardır: ne yapıyorsa eğer, kendini o işe verir, hatta o iş olur. koşarken sadece koşar; askerken tam bir askerdir; masa tenisi oynarken bütün dikkati ve enerjisi rakettedir. bu yüzden, o işi yapıyor olmak dışında bir ödülle ilgilenmez. onu başarılı yapan şey de budur.

    filmde beni en çok etkileyen sahne de, forrest koşmayı bıraktığında, lidersiz kalan takipçilerinin "şimdi ne yapacağız?" diye kalakalmaları olmuştur.

    !---- spoiler ----!