• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.35)
friends
dizi, new york'ta yaşayan 20'li yaşlardaki üçü kadın, üçü erkek, altı kişilik bir arkadaş grubunun yaşamları ile ilgilidir. çekimleri 10 yıl süren dizinin karakterleri gerçek hayatta olduğu şekilde dizide de aynı oranda yaşlandırılmışlardır. monica ve ross kardeştir. monica aşçı, ross ise paleontolog ve akademisyendir. rachel, monica'nın okul arkadaşı ve ross'un gençliğinden beri aşık olduğu kızdır. ralph lauren'de çalışmaktadır. chandler, ross'un okul arkadaşıdır ve bir şirkette veri analiz uzmanıdır. joey, chandler'ın ev arkadaşıdır ve oyuncudur. phoebe, büyükannesi ile yaşamaktadır (büyükannesi ölene dek) sonra belirli olaylar sonucunda rachel ile yaşamaya başlarlar. masözlük ve sokaklarda çalgıcılık yapmaktadır.


  1. kalbimde en büyük yere sahip olan dizidir.

    2013'ün ilkbahar aylarından birinde ben hayatımın en kötü günlerini geçiriyordum. depresyonun zirvesinde hiç kimseyle görüşmediğim zamanlardı, kendimle bile muhattap olmak istemiyordum. derslerime bile gitmiyordum. ilk derslere girip imza atıp çıkıyor, sonrasında evime dönüp boş boş oturuyordum. hiçbir şey beni mutlu edemiyordu o zamanlar.

    bir dostum artık surat asmamam için bana bu diziyi önermişti, seni ancak bu güldürür demişti. inanmamıştım ona, beni mutlu edecek bir şey olamazdı. yine de bir şans vermemi istemişti ve friends izleme maceram böyle başlamıştı. ilk sezonu klişelerle dolu gelmişti ama yine de bir şeyler hoşuma gitmişti, izlemeye devam ettim. sezonlar ilerledikçe dertlerimi hissetmemeye başladım çünkü cidden güle güle izliyordum diziyi, mutlu ediyordu beni. adeta uyuşturuyordu beni. hızlı hızlı izliyordum, beni mutlu ettiği için onu bırakmak istemiyordum ama altıncı sezondayken bitirmeme az kaldığını fark etmiştim. korkmuştum çünkü diziyi bitirirsem beni ne mutlu edecekti?

    kendime günde en fazla iki bölüm friends izleme sınırı koydum bunu fark ettiğimde. günlerim yine mutsuz geçmeye başladı fakat uyurken hep mutlu oluyordum, dizi izlemeden uyuyamayan biri için ilaç gibiydi bu dizi. zaman ilerledi ve ben son sezona geldim. bitmesin istiyordum, keşke hafızam zayıf olsa da en baştan izleyebilsem diyordum kendi kendime. final bölümünü özellikle izlemedim çünkü ben vedaları sevmem, friends benimle öyle bütünleşti ki onun finalini izlediğimde onu kaybedeceğimi düşünüyorum. böyle de bir manyağım işte.^:swh^

    yerli ve yabancı 90'dan fazla dizi izledim hayatım boyunca ama "sence en güzel dizi hangisi" diye soran olduğu zaman düşünmeden friends diyorum. neden diye sorduklarında da izleyince anlayacaklarını söylüyorum fakat asıl sebebi size anlattığım bu hikaye. friends en kötü gününüzde bile yüzünüzü güldürebilen, dünya tatlısı bir dizidir. izleyin, izlettirin.
  2. how i met your mother' ın ilham kaynağı olan dizi. 10 sezon sürmesine rağmen sıkılmadan izlenebilecek nadir dizilerden. dizinin en önemli özelliği yıl kaç olursa olsun espiri ve samimiyetiyle sizi içine alabilmesi.
    dizinin bir kaç kötü etkisi konusuna değinmek lazım;
    - dizi espirileri o kadar içinize işler ki, arkadaş ortamında da yapmaya kalkarsınız .e tabi kimse anlamayınca - yaaa olum bırak şu dizileri derler, bozarlar.
    - diziyi bilen ve izleyen kişi sayısı çok olmadığı için , bilen adamla karaktersiz de olsa kardeşlik bağı kurarsınız. ( ne yazık ki denendi! )
    - 10. sezon finalinde - eee şimdi napıcam lan ben ? - oha bitti. -kafama s*k*m bu kadar hızlı izlersem olacağı bu!! denildiğine bir çok kez şahit olmuşluğum da var.

    son olarak friends'in en kötü özelliği asla bitiremeyecek olmanızdır. sezonlar biter, tekrar başlarsınız. o biter, yaa şu arkadaşa başlatıyım.. neyse haydi ben de onunla beraber başlıyım dersiniz. yani aslında friends hayatınız boyunca taşıyacağınız bir zincir oluşturur.
  3. adını görmek bile yüzümde gülümseme oluşturuyor. ne güzel dizisin sen öyle.
    jimi
  4. başladığınız an hızınızı alamayıp en fazla bir ayda bitireceğiz sonra da hemencecik bitirdiğinize pişman olcağınız muhteşem sitcomdur. bitirdikten sonra bile uzun bir süre izlemediğinizde gece gece aklınıza düşer bi şekilde izletir kendini. sohbet ortamında adı her geçtiğinde ya da televizyonda/internette oyunculardan herhangi birini gördüğünüzde yüzünüzde istemsiz bir gülümseme, içinizde çocukluk anıları hatırlamışçasına bir burukluk oluşur. her güzel anı gibi komiktir, eğlencelidir. en önemlisi de sıcacıktır, içinizi ısıtır.
  5. genelde dizilerde favori karakteriniz ya da karakterleriniz olur ama friends de hangisini seçeceğinizi şaşırıyor oyuncular arasında bir seçim yapamıyorsunuz. dizi o kadar aileden oluyor kendinizi o kadar onların içinde hissediyorsunuz ki hepsi sizin favoriniz oluyor. onlarla ağlayıp onlarla gülüyorsunuz. bir gün bir yerler de oyunculardan birisiyle karşılaşırsam eğer paçasına yapışıp bırakmam kardeşimi görmüş gibi sarılırım. kendimden nefret ettirene kadar dizi hakkında konuşup kafasının etini yerim. bu kadar da sırnaşırım oh olsun size. :) harcadığınız en güzel yirmi dakikalardan olsun istiyorsanız kesinlikle izleyin ve de izlettirin.
    hubot
  6. dünyanın gelmiş geçmiş ve gelecek en iyi dizisi. bana sövseniz hmm neden bunu tartışmıyoruz der otururum sohbete ama bunu tartışmam. son derece tutucuyum bu konuda.

    kendisinden sonra gelen sitcomlara esin kaynağı olmuş, her bir karakteri için apayrı destanlar yazılabilecek bir yapımdır. bu dizide satır arasında geçen bir espriden yola çıkıp koca bir bölüm çıkaran sit comlar oldu.

    phoebe buffay gibi olağan üstü, bakmaya doyulamayan bir karaktere sahiptir.
  7. bunca yıllık izleyiciyim. çok çok güzel yapımlar gördüm. çok tatlı, sıcacık sahneler gördüm. çok güldüm, çok ağladım. ama friends izlerken yaşadığım o hissi başka hiçbir yerde yaşamadım!

    sanki bir daha asla yalnız olmayacakmışım gibi. sanki soğuk kış günleri kocaman central perk fincanlarıyla ellerimi ısıtıyor, chandler'la gizli gizli sigara içiyorum. monica'nın leziz yemeklerini yiyip rachal'la bir olup ross'u sinir ediyorum. sabahları phoebe'yle parkta çılgınca koşu yapıyor, akşamları joey ile son pizza dilimi için kavgaya tutuşuyorum.

    gerçek friends sevenler ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır.
    ve gerçek friends sevenler nickimin nereden geldiğini de anlayacaklardır.
  8. bütün arkadaşlık sit-comlarının babası. en sevdiğim komedi dizisi. dizinin ana altı karakterinin de birbirinden komik olması, her birinin kendilerine has tuhaflıkları insanı kırar geçirir. bu diziyi izleyip bitirdiyseniz "smelly cat" şarkısı size çok şey ifade edecektir (swh). ilk önce how i met your mother'ı, daha sonra friends'i bitirmiş birisi olarak söylüyorum ki hiçbir zaman beni kahkahalarla güldürmeyi başaramamış olan lakin yine de severek izlediğim himym'den friends'i izledikten sonra nefret ettim. friends'in ise son bölümüne yaklaştıkça içime bir hüzün çöktü. herkesin izlemesi gereken başyapıtlardan. bir on sezon daha sürseydi eminim ki hiçbir izleyicisini sıkmazdı. o kadar da güzel dizidir. yazımın burada sonuna gelirken meşhur şarkıdan bir kuple ile sizlere veda etmek isterim
    smelly cat, smelly cat
    what are they feeding you
    smelly cat, smelly cat
    it's not your fault
    they won't take you to the vet
    obviously you're not their favorite pet

    esen kalın...