1. para mevzuubahis olduğunda, insan ilişkilerinin daha bir pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeği. çok iyi anlaşan , gül gibi geçinen insanların parasal problemler nedeniyle ayrıştığı, kavga ettiği ve daha kötü sonuçlar... keşke paranın daha az önemsiz olduğu bir dünya sadece hayal olmasa...
  2. hani aniden çıkar biri karşınıza sohbet etmede zorluk yaşamazsınız, akıverir ağzınızdan bütün kelimeler. doğru insan olduğunu düşünür mutlu dakikalar yaşarsınız. işte o kişilere aniden kapılmayın. açmayın yüreğinizi hemen, ne kadar erken açarsanız o kadar çok kırılıyorsunuz.
  3. hayatta belirli hedeflerin olacak ve hiç kimsenin bu hedeflerinin önüne geçmesine izin vermeyeceksin .
  4. her ilişki kendimizi tanımamıza yardımcı bir tecrübedir. komplekslerimizi, sosyo- kültürel sınırlarımızı ve hoşgörü limitlerimizi öğreniriz.
  5. bağlanmayacaksın
  6. eger bir kimsenin işine eskiden oldugu kadar yaramazsanız size değiştirinizi söyleyecektir. ekseri acımasız olun. yoksa sizi istismar ederler. sizi eleştirenleri takmayin. eleştirmek sadece sizi izleyenlerin yapabileceği bir lükstür. onlar izlesin. siz yaşayın. birini asla hata yaptığında bu hatayi gormezden gelecek kadar sevme ve seni mutsuz eden şeylerin gitmesine izin ver. bu mutluluğun en kısa yoludur. çok mutsuz sonlar çok mutlu başlangıçların habercisidir. çok sevdiğim bir çin atasözü var; yarin daima daha iyi bir gün olacak. hmm.. başka ne var? çok kalabalıkken giderek yalnızlaşıyorsan bu illaki bişeylerin yanlış olduğunu göstermez. bir de yaşam felsefesi sana; dünya paradan ibaret olmasaydı kahraman sayılacağın bir hayat yaşa.. demek konu kadına geldi. o zaman önünde eğil.. kadının değil felsefenin..

    sebeb-i edit: yazim.
  7. aptallarin, kötülerden daha zararli olduklari. hem, aptallarin kötülere göre sayica daha fazla olmalari, hemde kötülüge karsi en azindan protesto etmek yada siddet ile karsilik vermek mümkünken, aptalliga karsi insanin savunmasiz kalmasi.
  8. kimseyle ortak iş yapmayacaksın.
  9. kesinlikle kendi kırmızı çizgilerini net bir şekilde belirlemek.
  10. metabolizma denen makinevari sistemin nasıl bencil bir çalışma prensibine sahip olduğunu öğrenmek.
    sözde-değerlerle bir insanı kimyasının dışında bir insan yapmaya zorlamak bir sorunu tanılamayı ertelemeye benziyor. dünya üzerinde küresel bir kimlik yaratma çabaları bir hayalden öte başka bir şey değildir, olamaz ki zaten en küçük anlamda bir ev içerisinde aynı yemeği yiyip aynı havayı solumuş iki insanda da bunu başaramazsınız.
    metabolizma demiştim. her insanın kanına salgılanan hormonlar ve bunların birbirlerine üstünlüklerine göre insan düşünü ve karaktere bir bürüne ulaşıyor ve bu mevcut sistemde müdahale edilmesi pek de mümkün görünmeyen bir şey. bu sebepten ötürü kimi insanı hırslı, kimini saldırgan bir diğerini aşırı sakin gördüğüm anda çok fazla yadırgamamaya başladım. her bireyin biricik olduğuna ve bunun sözüm ona üstakıllarla rasyonel bir düzeyde yaşanabilir hale getirilmesine çok da inancım kalmadı. başarılabilseydi bunca kamusal suça tanık olmazdık, yoksa suçlu denilenin önüne devlet ayrı bir kitap verip okutmadı değil mi?

    not: eğitimciyim.