1. ege bölgemizde bulunan türkiye'nin ikinci (ankara üçüncü galiba) büyük ilidir...

    konumu iyi, içi, dışı o igrenç iki gökdeleni saymaksam çok güzeldir...
    fakat, izmirlilerin izmirli olmakla övünmesi sinir bozucudur...

    bin yıllık simide gevrek demek, kırk yıllık çekirdeğe çiğdem demek ve sanki dünyanın 8. harikasıymış gibi boyozu övmek bana fena hatta çok fena halde itici gelmektedir...

    hele yılmaz özdil yok mudur! imdat diye bağırmak istiyorum onu görünce... onun ve onun gibi övünecek hicbir şeyleri olmayanlar bildiğiniz ırkçılık yaparak "izmirlilik" oyunu oynamaktadır...
    il milliyetçiliği (adanalıyık, tokatlıyık pek dadluyuk, hayat bizi 61 kenara, 35,5 gibi tabirleri düşünün mesela) midemi bulandırıyor; ister yanlış, ister doğru anlayın, ne anlarsanız anlayın da anlayın yeterli...
  2. bir süredir konak meydanı'nda sabaha kadar demokrasi nöbeti tutulan, izmir saat kulesi'nin saati kırılan, izmirspor metro durağında müstehcen olduğu gerekçesiyle heykel parçalanan, bir köyünde 22 yıl aynı öğretmen tarafından kuşaklar boyu taciz edilen çocukları olan şehir. 10 yıldır yaşadığım ve ilk kez güvensiz hissettiğim şehir.
  3. "izmir’in dağlarında çiçekler açar.
    altın güneş orda sırmalar saçar.
    bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
    yaşa mustafa kemal paşa,yaşa;
    adın yazılacak mücevher taşa."

    kurtuluşudur bugün; kutlu olsun.. seviliyorsun izmir!
  4. çağdaşlığı, medeniliği ve yüksek kültürü imajinatif olan şehir. bu şehirde insanlar birbirlerine karşı saygısızdır. atm'de kuyrukta beklerken kaynak yaparlar. başarınca da kıs kıs gülerler. yine kasada ödeme sırası beklerken kurnazlık yapmaya kalkarlar. önünüze geçmeye çalışırlar. koskoca kadınlar/adamlar bunu yaparken hiç ama hiç utanmazlar. itiraz edince de sizi bastırmaya çalışırlar. ayrıca hakkınızı aramak istediğiniz zaman suçlanabilirsiniz de. ukalalık yaparak üste çıkmaya çalışırlar. bunu yapanlar ise yıllarca izmir'de yaşayanlardır. tüm izmirlileri kastetmiyorum tabii. ben de izmirliyim. ama yıllarca ankara'da yaşayınca bu gibi durumları karşılaştırma lüksü benim için oldukça fazla.

    içinde, bilmedikleri bir konuda biliyormuş gibi yaparak ahkam kesmeyi günlük, ayaküstü faaliyetleri arasında standart haline getirenler vardır. karşılık olarak "bilimsel olarak açıklayın lütfen." dediğiniz zaman, ya da "bununla ilgili referansınız nedir?" diye sorduğunuz zaman "ben uzmanı değilim" derler. ama konuşurlar da. "bilimsel olarak açıklayın lütfen." diye sorulur çünkü muhatabın amiyane tabirle façası yerindedir. ama sonuç "sıfır"dır. cevap veremez. izmir 1980'lerde böyleydi, 1990'larda da böyleydi. 2016 yılındayız hala böyle. izmir "işine gelirse, biz böyleyiz" diyor.