1. kemal kurkut'u vuran polis / polisler yargısız infaz yapmışlardır. suçtur; yine de münferittir.

    ama gazetecilerin fotoğraflarını silmeye zorlayan, makinelerindeki kartlara format atmaya zorlayan o akıl, o zihniyet yok mu... işte asıl mücadele etmemiz gereken bu. suçu organize hale getiren, planlı programlı hale getiren, eylemin suç niteliğini alıp toplumsal bir tahakküme dönüştüren, faşizme giden yolları döşeyen bu zihniyet. kahrolası zihniyet...
  2. tam konuyla ilgili yazacaktım ki lake of the hell yazmış sağ olsun. ben de onun gibi dilek oğan ile kemal kurkut'u aynı kefeye koyamıyorum ve kemal kurkut olayı neresinden bakarsan bak ikircikli bir mevzu.

    konu üzerine ceza hukuku üzerinden uzun uzadıya yorum yapılabilir. gerçekten farklı açılardan çok farklı tutarsızlıklar var olayda. nevruz kalabalığı, şahsın çıplak ve eli bıçaklı olması, polisin öldürmeyici şekilde ateş etmesi gerekirken şahsın bir şekilde ölmüş olması vs. işin içinden çıkabilmek için olay yeri raporları, adli tıp raporları ve savcılık incelemeleri çok mühim. çok sürüncemeli bir olay.

    ancak sözlüğe baktığımız zaman iğrenç bir propagandaya alet edildiğini görüyoruz kurkut'un. bu ülkede birileri ölüyorsa o hepimizin sorunudur. hele bu kişi iddia edildiği gibi polis tarafından "infaz" edildiyse daha da ciddi olmak suretiyle hepimizin dikkatini çeker. çünkü hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız ve polis de bu devletin polisi.

    unutmayacağız, affetmeyeceğiz ne demek oluyor anlamıyorum ben. ne yapacaksınız yani intikam mı alacaksınız? pkk'nın 40 senedir kadın, çocuk, genç, yaşlı, doktor, öğrenci, öğretmen, asker, polis demeden katlettiği insanlar intikamınız olmuyor mu aslında? olaylara sürekli tek taraftan bakıp sadece "belirli ölümlere" odaklanıp oradan sürekli insanları vicdansız, ahlaksız, faşist diye yargılayıp ölümlerden prim yaptığınız gerçeği değişiyor mu? insanları bu üslubunuzla esas bölen, esas faşistlik yapan siz olmuyor musunuz? daha doğru düzgün olay belli olmadan, insanlar fikirlerini yazmadan hemen hakaretlere başlamak da neyin nesi oluyor?

    bir de haysiyetsizler kim oluyor? nedir bu haysiyet düşkünlüğü? kim belirliyor insanların haysiyetli olup olmadığını? çok şükür biz haysiyetin ne olduğunu gazi mustafa kemal'lerden öğrendik. milletin geleceği için, emperyalizmin boyunduruğundan kurtulmak için dik durmak gerektiğini, haysiyet sahibi, karakter sahibi olmak gerektiğini bize o öğretti. şimdi gelip ucuz propagandanızla kimse haysiyetsiz diyemezsiniz. çünkü siz her ölen kürt vatandaşından memnun olan kan emiciler gibi iki yüzlüsünüz. birileri buna sevinirken siz de bağcıyı dövmeye fırsat buluyorsunuz. derdiniz asla çözüm bulmak değil, bağcıyı dövmek ve bu ikiyüzlülüğünüz mide bulandırıyor. kemal kurkut bunun ne ilk malzemesi ne de sonu olacak. haysiyetmiş... size kaldı ya anasını satayım haysiyeti belirlemek de...
    ae
  3. Kemal Kurkut'un öldürülmesiyle ilgili olarak başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan iki polis memurundan biri serbest bırakılırken, diğeri adli kontrol şartıyla salıverildi. iki polis de açığa alındı.

    kaynak: artıgerçek
  4. burada elimden geldiğince ucu siyasete dayanan konularda yazmaktan uzak durmaya çalışırım.

    biliyorum, kimine göre belki de bu "etliye, sütlüye karışmamak" böyle bile görülse kabulümdür. ben bu nitelemeyi bile kabul ediyorum, hiç ama hiç gocunmuyorum. bu benim tercihim. isteyen istediği gibi değerlendirsin.

    bu ülkede yaşanan acılardan sadece biri, ne ilkti ne de son olacak.
    belki yüzlerce, belki binlerce insan okuduklarıyla, edindikleri kısıtlı bilgilerle kamplaşmanın iki yanında yer alıp kafalarında ya beyazı ya da siyahı oluşturacaklar. daha bir gün öncesinde sıcaklık, yakınlık hissettikleri insanlara karşı hemen mesafe koyacaklar aralarına, aralarında oluşmaya başlayan diyalog, iletişim bir anda asgari seviyeye inecek, birbirlerini dinlerken önyargıları öne çıkmaya başlayacak içten içe.

    aaah benim güzel ülkem, asıl sorun bu değil mi zaten?
    asıl sorun, sadece bize gösterdiklerini, görmek zorunda bırakılmamız değil mi zaten?
    asıl sorun, dünyanın sadece siyah ile beyaz dan oluşmadığını bilmemize rağmen, gri rengi de görebilmemizin önüne çekilen engeller değil mi zaten?
    asıl sorun, birbirimize sıkı sıkı sarılıp kardeş olduğumuzu hatırlamamızı engellemek adına, can ciğer olduğumuzu unutturmak adına yapılanlar değil mi zaten?



    bu ülkenin katedeceği yol öylesine uzun ki...