1. "arkadaşların aynı konuda ne kadar kolaylıkla fikirlerini değiştirdiği daha önceden dikkatimden kaçmamıştı. aklı başında olan bu insanların, basının, görünmeyen hakimiyeti karşısında samimi düşüncelerini kaybettiklerine akıl sır erdiremiyordum. bu durum beni üzüntüye sevk ediyor, cesaretimi kırıyordu. onlara saatlerce öğütler verip, ikna ettiğime kanaat getirmenin sevinciyle ayrılıp, ertesi gün karşılaştığımızda başa döndüğümüze, emeklerimin boşa gittiğine üzüntüyle şahit oluyordum. bütün çabalarım boşa gidiyordu. onların anlamsız fikir ve tartışmaları, sonsuz bir gel-git arasında sallanan rakkas gibi eski sabit noktaya geri dönmüş oluyordu."