1. "dâhi öğrencilerle öğretmenler arasında oldum olası bir uçurum vardır, okullarda boy gösterecek böyle kisilere öğretmenler baş belası gözüyle bakarlar. onlar için dâhi öğrenciler öğretmenlerine saygı duymayan, on dördünde sigaraya başlayan, on beşinde aşık olan, on altısında meyhanede kafa çeken, yasak kitaplar okuyan, küstahça kompozisyonlar kaleme alan, bazen öğretmenleri alaylı bakışlarla süzen, not defterlerine haklarında elebaşı, ağır tecrit cezası adayı gibi notlar düşünen kötü kişilerdir. sınıfında bir dâhi görmektense birkaç eşek görmek daha çok memnun eder öğretmeni. aslında bu tutumunda da haksız sayılmaz ne de olsa görevi olağandışı ve acayip kişileri değil iyi latince ve matematik bilen dürüst ve efendi orta sınıf insanı yetiştirmektir."

    hermann hesse - çarklar arasında
  2. "öyleyse, tanrı'nın istediği olsun.
    tanrı zaferini sağlamak için her türlü yola başvurur.. işlediğin günah da onun en büyük silahlarından biri olacaktır. "

    émile zola - nana
  3. "mantık, kuşkusuz iyi şeydir, ama olup olacağı bir mantıktır ve insanın düşünme gereksinmesini gidermekten öteye geçemez; oysa istek yaşamın ta kendisidir, hem de en basit davranıştan yüce mantığa kadar. gerçi isteğin eline kalmış bir yaşam çoğu zaman deli zırvasından başka bir sey değildir, ama unutmayalım, gene de yaşamdır, kare kökü almak değil."

    (bkz: yeraltından notlar - fyodor mihailoviç dostoyevski)
  4. >şeytanın ayağıma ne zamandır çelme takacağını biliyordum. şimdi cehenneme götürecek beni: buna izin verecek misin?
    >şerefimle söylerim ki, dostum, değindiğin şeylerin hiçbiri yok; ne cehennem, ne de şeytan. canın, bedeninden daha önce ölecek. artık korkacağın hiçbir şey kalmadı!
    şüphe dolu bakışlarını kaldırdı adam.
    >bu sözlerin doğruysa, ölmekle yitireceğim bir şey yok. ben, dayakla, bir lokma ekmekle eğitilmiş bir hayvandan ayrımlı bir şey değilim ne de olsa.

    böyle buyurdu zerdüşt - nietzsche
  5. "hakikâti aramanin en iyi yönetimini bulmak için, hakikâti aramanin yöntemini arayan bir başka yöntem bulmaya, bu ikinci yöntemi aramak için de üçüncü bir yöntem bulmaya gerek yoktur... demiri dövmek icin cekice ihtiyaç vardır, cekicinse yapilmasi gerekir; bunun için ikinci bir cekice ve başka gereclere ihtiyaç vardir, bunların sağlanmasi içinse daha başka gereclere ve bu sonsuzca gider. bu mantıktan giderek, insanin demir dövme kabiliyetine sahip olmadığını kanitlamak boşunadir... doğru bir fikir nesnesinden (ideatumé) farklı bir şeydir; daire bir sey, dairenin fikri ise farklı bir şeydir; zira dairenin aksine, dairenin fikri çevresi ve merkezi olmayan bir seydir. bir cismin / bedenin fikri de aynı şekilde cisme/bedene tekabül etmez. ve bir şeyin fikri nesnesinden ayri olduğundan, kendisi yoluyla anlaşılabilir bir şey olacaktır aynı zamanda. yani, fikir kendi bicimsel ozu bakımından başka bir nesnel özün nesnesi olabilir. bu diger nesnel öz ise, kendi içinde ele alindiginda gene gerçek ve anlaşılabilir bir şey olacaktır ve bu sonsuzca böyle sürüp gidecektir" - spinoza, kavramanin duzeltilmesi
  6. hume, berkeley'in savlarının en ufak bir redde yer bırakmadığını, ama en ufak bir inandırıcılık da taşımadığını kesin olarak saptamıştı. bu yargı yerküreye uygulandığında tümüyle doğru, ama tlön'e uygulandığında tümüyle yanlıştır. bu gezegenin ulusları doğuştan idealisttir. dillerinin, ve dillerinin uzantısı olan her şeyin, -din, edebiyat, metafizik- önkoşulu idealizmdir. dünya onlar için eşyanın uzay içindeki birlikteliği değildir; birbirleriyle bağlantısız ve birbirinden bağımsız edimlerin oluşturduğu bir dizgedir. sıralı ve zamansaldır, uzamsal değildir.

    ficciones hayaller ve hikayeler - jorge luis borges