1. dinsel kullanım haricinde küfür genelde ayıp, çirkin, aman o ağızla anneni mi öpüyorsun vs. denerek karşılanır genelde. bu kadar ahlakın çeperinde olup da toplumun bu kadar merkezinde olan bir başka şey cinsel birleşmedir bir de. örneğin montaigne alıntısıyla söylersek "savaşırken meydanlara çıkarken sevişirken gizli kapılar ardında kalırız". sevişmek de ahlakın çeperindedir. onunla ilgili şeyler hep iğrençtir, ayıptır ya da pis kahkahalara neden olan şakalarla ilgilidir. küfür de benzer bir yol izler. nitekim küfürlerin neredeyse hepsinin sevişmek ile ilgili olması burada ilgi çekici noktadır. küfür basitçe sevişememenin dile getirilmesi olmadığı gibi yine basitçe ayıp, iğrenç bir şey de değildir.

    o halde küfürün dildeki dolayımları ortadan kaldırdığını söylemek mümkün müdür? küfrü bu kadar seven bir toplum olmamızın sebebi dile yeteri kadar hakim olamamak mıdır? şöyle ki nasıl sevişmek her yerde ayıpken herkes "pompa" yolunda, "dibini dövdürmek" gayesiyle hareket ediyorsa (deyimlerin kullanımı art niyetli değil aksine gayet bilinçlidir) bunun dile gelmesi gelenek, din, töre vs. yoluyla bu kadar kısıtlanıyorsa sevişmeye işaret eden bir başka insan eyleminin ortaya çıkması anlayışla karşılanabilir.

    benim düşünceme göre küfür insanın karmaşık toplum yapısına akıl erdiremeyip neredeyse bilinçdışı olarak (çok erkekli ortamlarda "amk" küfrünün neredeyse noktalama işareti olarak kullanıldığını söylemek mümkün) buna koyduğu tepkidir. devrimci bir şeydir demiyorum. yani "ben bi yerde okudum küfretmek devrimci bir eylemmiş al o zaman hıammına" derseniz yapacağınız prim elinizde patlar. sonuç olarak bu tepkiden dolayı, küfür güzeldir, insanlar/kurallar kötü diyorum.