1. türkiye'nin uluslaşma sürecindeki eksiklerden nasibini alan bir diğer şeydir kürtçe. 40'lı yıllarla birlikte ayyuka çıkan ırkçı/faşist akımlar hala etkisini gösterir bu ülkede. kendini ulusalcı sayan ama aslında faşist olan, kendini ülkücü yani milliyetçi sayıp da aslında faşist olan yığınla adam var.

    şimdi bu uluslaşmadaki eksiklikleri ve yanlışlıkları uzun uzun tartışabiliriz. bunun yanlış insanlar tarafından( başı inönü'dür) yapıldığı ve yine bunun ekonomik, kültürel, tarihsel, siyasi ve dini bir sürü olumsuz sonucu aşikardır. toprak reformundan tutun köy enstitülerine, oradan alın asit kuyularına insan atılmasından çözüm süreci saçmalığına kadar bir sürü şey yaşanmıştır. bunların kiminin başlatılması/yapılması yanlış, kiminin bitirilmesi/başlanmaması. ancak sürekli ilerlemeyi düşünüyorsak geçmişi adamakıllı tartışmak durumundayız. bunları yapmayıp da dan diye gelip "asimile ediliyoruz", "türkler baskı yapıyor" filan dendiğinde insanın gerçekten tartışası da düşünesi de gelmiyor. hatta böyle tiksiniyor her şeyden. ben ulus diyen biriyim. türk milleti diyen biriyim. ancak bu kürtleri asla yok saydığım anlamına gelmez çünkü ulus olmak tek ırk olmak değildir. tek dil vardır ancak çok millet olduğundan bu tek dil bireyleri tekleştirmez, haneleri tekleştirmez. avrupa'nın diğer uluslarını inceleyin. onca etnik yapıyı barındırıp tek dile sahip olan ülkelere bakın. modeller onlardır zaten.

    başlığı ilk gördüm yorum sayısı da çok olunca tartışmanın ne olduğunu anladım az çok. ahmet taner kışlalı'nın bir kitabı geldi aklıma. kendisinin de dönemin dep'li, shp'li milletvekillerinin de kürt sorununa, kürt diline yönelik yorumlarını aklıma getirdim. onları paylaşmak, buradaki tartışmaya bir şeyler katmak istedim. ancak maalesef mevzu hiç de düşündüğüm gibi olmamış.

    evet kürtler yok olmalı, tek tek dilleri sökülmeli, ateşlere atılmalı. te allahım ya. ya türk olmak, türk milleti demek kürt dilini yok saymayı gerektirmez abi saçmalamayın allah aşkına. türk nedir, türk ulusu nasıl olunur az çok biliriz. gazi paşa'yı okuyup anladık az çok lütfen işi ulusçuluktan çıkarıp tektipçiliğe getirmeyin. bu birinci kızgınlığım.

    türkler faşist, türkler barbar, türkler soyguncu, türkler istilacı, türkler yamyam, türkler medeniyetsiz, türkler kültürsüz, türkler dünyanın anasını sikti, türkler insanlığa düşman, türkler asimilasyoncu falan filan. bir siz medenisiniz, siz özgürlükçüsünüz, siz mükemmelsiniz ama türkler orospu çocuğu değil mi(evet yukarıda ulus dedim burada siz diyorum. bir düşünün niye)? ya bi' siktirin gidin. bu da ikinci öfkem.

    gerçekten bazen her şeyden tiksiniyor insan.
    ae
  2. kiril alfabesinden oluşmayan latin alfabesi kullanılan slav dillerine benzetiyorum kürtçeyi, her ülkede farklılaşıp lehçeleşmiş. orta doğunun ülkesiz kalmış vatandaşlarının gizli dili gibi.
  3. türkiye cumhuriyeti anayasası;
    iii. devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti

    madde 3. – türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir.
    bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

    millî marşı “istiklal marşı”dır.

    başkenti ankara’dır.

    bugün erdoğan için diktatör diyenler, anayasayı kendine göre ayarlıyor diyenler, sözüm ona türkiye cumhuriyeti devleti anayasasında değiştirilemeyecek hükümler arasında belirtilen ilgili maddesini hiçe sayarak " ülkedeki çoğu insanın ana dilidir " diyebilecek kadar da gülünç bir duruma düşüyorlar. eğer ki, türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşı iseniz ana diliniz " türkçedir " bu anayasa ile sabit kılınmış bir zorunluluktur.

    ya atatürk'ün arkasına sığınarak farklılık çabaları içine girmeyeniz, ya da atatürk'ün ve silah arkadaşlarının oluşturduğu anayasa'ya bağlılık içinde kalınız. kendinizle çelişiyorsunuz.

    dip not: biliyorum ki, bu yazdıklarım sürekli eksilenecek. oysa ki, bu yazdıklarımla alakalı tek bir geçerli savınız olamayacak. o yüzden, yenilmişlik psikolojisine girip linç savaşı başlatacaksınız. sizin de " yobazlar " sınıfından pek bir farkınız kalmayacak.

    türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir. (!)

    edit: resmi dil demek, ülke de konuşulan, konuşulması zorunlu olan esas dil demektir. bazı yazarlar, okumakla falan ilgili şeyler yazmışlar. cumhuriyetimizin kurucusu mustafa kemal atatürk'ün türkçe dili ve konuşulmasıyla alakalı bir kaç değerli sözünü buraya yazıyorum. isteyen istediği gibi, istediği uzvuyla (!) anlayabilir.

    " türk milletinin dili türkçedir. türk dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. onun için her türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. "

    " ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. "

    " zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. " ( atatürk milliyetçiliğin en güzel örneğidir )

    " milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka türkçe konuşmalıdır. türkçe konuşmayan bir insan türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. "

    " türk demek türkçe demektir; ne mutlu türküm diyene! "
    yukarıda yazılan tırnak içerisinde ki, tüm yazılar cumhuriyetimizin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk' e aittir. atatürk'ün ve cumhuriyetinin yılmaz bekçisiyiz! atatürkçülük ardına sığınıp " kürtçülük " yapılmasına asla müsade etmeyeceğiz. her türlü, etnik köken faşizmine geçit yok!
    sekiz