1. sözcüğün kökeninde parle ve ment kelimelerini bulabiliriz. parle, konuşmak anlamına gelirken, mentir yalan söylemek, ment yalan söyle anlamına gelir. parlamentonun mantığını az çok buradan kavrayabiliriz. siyaset ve diplomasinin dürüst olması işi "eğlencesiz" kılan unsurlardan biridir aslında. ancak günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz iki şey vardır, dürüstlük ve konuşmak.
    parlamentolarda yapılan en çok şeyin konuşmak olduğunu düşünebiliriz, " vekiller de konuşuyor konuşuyor para alıyor ha ehi ehi" diyebiliriz. ancak konuşmak ile konuşmak arasında çok büyük bir fark var. parlamento işte tam burada devreye giriyor. konuşulamayının konuşulduğu yer. aktüel politikadan örnek verelim, mhp ile hdp asla görüşmem de görüşmem diye tutturan iki parti. hdp biraz daha ılımlı kabul edelim ki. ancak parlamentoya girmenin asıl amacı konuşmaktır. karşındakiyle konuşmak. onu laf kalabalığına maruz bırakmak değil.
    konuşup, taviz verip, taviz verdirip uzlaşmaktır. demokrasi dediğimiz şey ancak karşılıklı taviz ile mümkün olabilir. lakin düşüncenin özgürce ifade edilemediği bir ortamda düşüncelerini rahatça ifade edebildikleri tek alanı bulduklarında vıdır vıdır konuşan ve dinlemeyen ve uzlaşmayan vekilleri de hoşgörmek lazım sanırım.
    parlamento dediğimiz şey sosyal hayattan bağımsız veya illa tek,biricik olması gereken bir şey değildir. temsili demokrasiler sağolsun parlamento toplumun olduğunca çeperine itilmiş durumdadır. üzerine ne yazılsa eksik kalacak olan parlamento insanlığın olmasa olmazlarından biridir aslında. konuşmak, yalan söylemek bunlar bildiğimiz kadarıyla sadece insana özgülenmiş şeyler. haliyle parlamento ve insanlık arasında, daha doğrusu uzlaşmak, konuşmak ve insanlık arasındaki bağı görmezden gelemeyiz.