1. şüphecilik ya da şüpheci olma durumu.

    şüpheci insanlar ikiye ayrılır:
    1- gerçeğe ulaşmak için emin olma büyüsünden uzak durmak isteyenler
    2- verileri dikkate almaksızın şüphe edip duranlar.

    birinci kesim, prensipli olmayı ve gerçeğe ulaşmak olan amacından sapmamak adına çabalamaya çalışırken, ikinci kısım zor insan sınıfına girer bana göre. çünkü öyle şüphe eder sadece. cevaplar, ifadeler, sunumlar onu tatmin etmez. tatminsizdir. olayın yalan olmasıyla ilgili olasılığa olan güvensizlik, gerçeğin karşısına konulmasında da devam eder.
    birinci kategoriye örnek vermek gerekirse, bir bilim adamının evrenin anlaşılması için bilimsel testlerin sonuçlarını, kendi inancı dışında bir prensiple öğrenmek olarak düşünülebilirken, ikinci kategoriye dahil kişilik ise, her satıcının kendini kazıkladığına olan sarsılmaz inancının oluşturduğu şüpheci kişilik şeklinde ifade edilebilir.

    şüpheci olmak ya da şüphecilik, sınırları olması gereken bir şeydir. bir sonuca güvenmek ile onu anlamak istemek arasında ince bir çizgidedir. bu yüzden bir olay hakkındaki gerçeği anlamak isteyen bir kişi, öncelikle hangi verileri temin ettiğinde durumun çözüleceğine karar vermeli ve amacı o verileri toplayana kadar bir karara varmamak olmalıdır. yoksa işler karışır ve karıştığı gibi de tüm benzer olaylara bu yanlış algıyla bakmasının önüne geçemez. buna tecrübe deyip işin içinden çıkar. ama korkarım ki paranoyaklığa giden yola girmiş olması olasıdır.