• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.51)
suç ve ceza - fyodor mihailoviç dostoyevski
suç ve ceza, rus edebiyatının en çarpıcı örneklerinden biridir. romanda, sefil ve hastalıklı bir hayat süren raskolnikov adlı gencin işlediği cinayet, cinayet öncesi ve sonrası yaşadığı buhranlar anlatılmaktadır. raskolnikov, geliştirdiği teorilerle cinayetin haklı sebeplerini düşündürmeye zorlar. nefis ruh tahlilleriyle donatılan eser, okuru romana hapsederek, onları da birer hikâye kahramanına çevirir. mantığın gerçekleriyle vicdanın sesi arasında kalacağınız bir başyapıttır bu. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. adam akıllı biri çevirmişse yaşayarak okunacak kitap, 3 ayda okumuş ve razumuhin karakterini gerçek hayatta olsa da tanışsam dediğim, muazzam senaryo, muazzam karakterlerden oluşmuş kesinlikle okunması gereken kitap. tavsiyen iletişimden veya nihal yalaza dan okunması..
  2. bende kötü anısı olan kitaptır.

    suç ve ceza kitabını okumaya başladığımda üniversiteyi çoktan bitirmiş, işe başlamıştım. bir gün öğle arasında elimde kitabım okurken bir iş arkadaşım yanıma gelip küçümser bir şekilde "ayy daha yeni mi okuyorsunuz suç ve ceza kitabını" dedi. kendini kitap kurdu gibi görüp de çevresindekileri böyle konulardan ötürü küçük gören insanlara oldum olası sinirlenmişimdir. elimde değildi o konuşmadan utanmasını ya da bir daha bana ya da bir başkasına aynı şeyi yapmamasını sağlamam gerekiyordu.

    bunun üzerine kitabı kapatıp kendisi ile konuşmaya başladım. "siz ne zaman okudunuz acaba" diye sordum. "ben okuduğumda lisedeydim" dedi. "ben lisedeyken günde 8 saat orkestra çalışmalarıyla, üstüne kalan zamanım da piyano ya da keman çalmaya çalışmakla geçiyordu, ben suç ve ceza'yı okumayı bildiğim ve gözlerimi kaybetmediğim sürece okuyabilirim, ama siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın benim kadar keman çalamayacaksınız" dedim. o günden beri benimle konuşmuyor ama bir daha böyle bir davranışta bulunmayacağına da emin oldum diyebilirim gönül rahatlığıyla.

    insanın hayatında bir kere değil farklı zaman dilimlerinde üç-dört kere okuması gereken bir kitap suç ve ceza
  3. muhteşem bir karaktere sahip, muhteşem bir kitaptır. okuduğum yüzlerce kitap içinde, 18 yıl sonra bile adını hatırlamaya devam edebildiğim iki karakterden biridir, raskolnikov. ne zaman aklıma gelse, gecenin bir yarısı, soğuk bir petersburg sokağında evine yürüyen raskolnikov'un sefaletinden, içim üşür benim. ne zaman aklıma gelse yüksek sesle bir kez "raskolnikov" derim.
  4. türkiye iş bankası kültür yayınları tarafından, hasan ali yücel klasikler dizisi içerisinde basılan halini rahatlıkla önerebileceğim kitaptır. ilk iki yorumumda diziyi överek reklam yapıyormuşum gibi gözükebilir fakat ciltli kitaplardaki fahiş fiyatlarının dışında dizi, genel olarak oldukça kaliteli çevirilere ve baskıya sahip.

    rus klasiklerinin şaşmaz özelliklerinden olan sıkıcı ilk kısımı atladıktan sonra okumak oldukça rahat ve heyecanlı bir işleme dönüyor. kitabın en güzel yanlarından biri de tekrar tekrar açıp kendini okutma meziyetine sahip olması. bu tekrar okumaların her birinde de farklı bir favori karakter bulduracak kadar da kalitelidir.
  5. dostoyevski'nin iki bin ruble karşılığında yazdığı başyapıtı.

    dostoyevski'nin ağabeyi 1850'lerde ailesini geçindirebilmek için bir tütün fabrikası açmış, fakat bir süre sonra iflas etmiş ve oldukça borçlanmıştır. 1864 yılında dostoyevski ağabeyini kaybeder. bu ölümün ardından ağabeyinin ailesini geçindirmek zorunda kalan dostoyevski de zaman içinde borca girer. 1865'in sonbaharında ilk eşi mariya'yı da kaybetmenin bunalımında olan büyük yazar gerginliğinden kurtulmak için almanya'ya gider. burada türkçeye "suç ve ceza" adıyla çevrilen en büyük romanlarından birini yazmaya başlar. yayıncısından aldığı iki bin rublenin bir bölümüyle bir kısım borcunu öder, ağabeyinin ailesine de bir miktar para yollar.
  6. !---- spoiler ----!

    raskolnikov kendini farklı zanneden ama sıradan biri.

    !---- spoiler ----!
  7. raskolnikov'un canı sıkıldığı sahnelerde odasının duvarına dönüşü ne büyük kaçıştı öyle. ama kendinden kaçamıyordu sevgili raskolnikov. kendinden kaçabilseydi napolyon olacaktı kim bilir; kim bilir küreğe gitmek yerine kutsanacaktı aptal omuzlarda.
  8. okurken çoğu yerinde insana gerginlikten dişlerini sıktıran bir eser. klasik gibi klasik. insana bir şeyler katmakta bir dünya markası.
  9. okurken size tam olarak gerginliği hissettiren,psikolojik tahlilleri harika bir şekilde anlatan roman. dostoyevski iç sıkıntımızı en iyi şekilde dile getirmiş. bir cinayet olmasa bile hepimiz yaşamımızda o kötü duyguları yaşar ve kurtulmak için elimizden geldiğince uğraşlar bulmaya çalışırız. suç ve ceza kesinlikle etkisini her okunuşunda hissettiren bir kitap.