1. scooby-doo spooky island spoileri

    geçen scooby'den bahsettikten sonra filmini gördüm tv de. bi noktada fred ve velma kaçırılıyor. shaggy, daphne ve scooby onlari kurtarmaları gerektiğini ve grubun işlevsiz elemanları olmaktan bıktıklarını söylüyorlar, sorumluluk alıyorlar. buna rağmen onlar kurtulduktan sonra scooby kaçırılıyor. velma ve fred ise böyle bir durumla başa çıkamayacaklarını, gitmeleri gerektiğini söylüyorlar. sonradan fikirleri değişse bile, bu karaktersizlikleri benim gibi bir izleyici tarafindan unutulmuyor. neden taktım bilmiyorum ama hiç sevmiyorum bu seriyi. aklıma geldi.
  2. ulan piyanist filminde ki meşhur üşüyorum sahnesi yerine, adrian abimiz "don't shoot" derken vurulsaydı, film daha acıklı ama unutulacak bir film mi olurdu yoksa yumruk gibi bir etki mi bırakırdı.
  3. geceleri sigara içmeye uyanıyorum. bazen bir saat kadar kitap okuyorum. uyandım ve salonda sigara içip kitap okuyan, bir süredir beraber olduğum kadınla karşılaştım. sigarasını yakmış kitabını okuyordu. ilk defa tüm geceyi beraber geçirdik. ve benim sanki tüm dertlerimi paylaşmaya hazır, onun tüm sıkıntısında yanında olmak istediğim biri var karşımda. bu bağ güzel.
  4. köpek bizim köpeğimiz ama başkasının kapısında havlıyor.
  5. insanlığın ultimate nemesis'i bir otobüse bindim. ağlayan çocuklar, sürekli bağırarak konuşan insanlar, çalışmayan klima, 180 derece eğilmeye zorlanan ön koltuk, ancak ellerimi yere vurarak anlaşabileceğim bir muavin ve ağaçların bile bizi bazen solladığı bir hız...

    eğer her molada bi tur rus ruleti de çevirirsek, gerekli tüm şartlar sağlanacak.
  6. arada youreads'e girince "akıl sik değil ki millete sokasın" diye düşünüyorum hakim bey.