1. grand slams, euroleage, fransa bisiklet turu ilk aklıma gelen birkaç neden televizyon için. internetten de takip edilebilir bir çoğu tabi ama mesela caner eler'in yorumladığı bir tur varsa tv'den izlemek büyük keyif.

    garip olan esas amacın tv seyretmek olması. tv'yi açıp, bakalım ne var neler seyredebilirim diye çabalamak. bir gezeyim bakalım internette neler var diye saatler harcamak da farksız. bir ritüel, hayatın olmazsa olmaz bir parçasıymış gibi.

    genel olarak televizyonun aptal kutusu tabirini hak ettiği aşikar. burada kapitalizmin olduğu kadar siyasal algı yönetiminde en önemli enstrümanlardan biri olmasının da payı var.

    televizyon konusunda aşağı yukarı herkesin hemfikir olduğunu varsaymakla birlikte aynı durumun internet ve basılı yayınlarda da geçerli olduğunu söylemek gerekiyor. sadece -özellikle internet için konuşuyorum- sermaye ve siyaset yeterince! işin içine girebilmiş değil, kısmen de olsa daha özgür bir görüntüsü var. ama bu durumun çok uzun süreceğinden şüpheliyim.

    yani işin özü bahsi geçen her platform bizi yönetmek, idare etmek, uyutmak, kandırmak, harcamalarımızı yönlendirmek gibi bir sürü amaçla kullanılan ya da kullanılacak birer silah. önce faydası, güzellikleri verilir, insanlar alıştırılır^:uyuşturucu gibi^, sonra malum amaçlar için bize karşı kullanılır. insan aklı da burada devreye giriyor. tamamen kaçamayız belki ama yine o faydalı ve güzel olan kısmını mümkün olan en rasyonel şekilde çekip almayı deneyebiliriz.
    one