1. son yıllarda öğrenci sayısında biraz düşme gözlense de, yurtdışında, özellikle amerika'da, türkçe'ye olan ilgi hala devam etmektedir. ayrıca, türkçe'nin eklemeli bir dil olması ve yabancı/ikinci dil olarak öğrenilmesi/öğretilmesi ile ilgili çok araştırmanın olmaması da türkçe'yi akademik camiada cazip yapmaktadır. özellikle, yapılan yabancı/ikinci dil araştırmalarının çoğunu ingilizce, ispanyolca ve almancanın oluşturduğu bir ortamda türkçe farklı yapısıyla biraz öne çıkmaktadır aslında. yabancı dil eğitimi alanında söz sahibi olan tez danışmanlarımdan biri bu dönem verdiği dersin final projesi için dersi alan öğrencilerle birlikte duolingo üzerinden türkçe öğrenmeye başladı. hoca ile birkaç kelime de olsa türkçe konuşmak beni gayet mutlu ediyor. umarım ileride türkçe öğrenen yabancı sayısı artar.
  2. teorikte yabancı dil ile ikinci dil arasında biraz fark var aslında. yabancı dilde, öğrenilen dili okul dışında kullanma şansın pek yok. mesela türkiye'de korece öğrenmeye çalışmak koreceyi yabancı dil olarak öğrenmektir aslında. ikinci dilde ise öğrenmeye çalıştığın dili okulda, sokakta, markette...kullanıyorsun ister istemez. kore'de korece öğrenmek buna örnektir. ama tabii teknoloji sayesinde bu kavramların pek farkı kalmadı. türkiye'deki suriyelilerin türkçe öğrenmesi de ikinci dile örnektir. benim yukarıda bahsettiğim daha çok türkçe'nin yurtdışında yabancı dil olarak öğrenilmesi ve öğretilmesi ile ilgili, maalesef öğrenen sayısı çok fazla değil