1. good morning, and in case i don't see you; good afternoon, good evening, and good night

    the truman show
  2. hayatımı büyük ölçüde değiştiren, durup durup üstünde düşündüğüm ve dersler çıkardığım seriden bir repliktir kendisi: "asla ailenin yanında karşı tarafı savunma, karşı tarafın yanında yer alma. " ve tabii ki: " i'm gonna make him an offer he can't refuse." (bkz: godfather)
  3. " dünyayı değiştirmeye çalıştık, başaramadık. şimdi dünyanın beni değiştirmesini engellemeye çalışıyorum "

    noviembre - achero manas
    kahve
  4. (bkz: joker)

    her şey plana göre gittiğinde kimse paniklemiyor. plan korkunç olsa bile yarın basına, bir çete üyesi vurulacak ve bir kamyon dolusu asker havaya uçacak desem kimse paniklemez. çünkü plana uygun olur.
  5. v for vendetta klişesine girmek istemedim ama aklıma gelmedi de değil hani.

    replik denince; es geçilmemesi gereken, unutulmayanların başlarında gelen ve benim ilk aklıma gelen kişidir şener şen. bu cümlemi doğrular nitelikte birkaç örnek:

    -"ula aga poki üstüne pok olur mi la?" repliği -ayırmakta çok zorlansam da- favorilerim arasında.
    -çiçek abbas filminde ilyas salman ile atışmasını izleyip de unutacak insan yoktur sanırım.
    -neşeli günler filminden ziya karakteriyle uydurduğu yalanlar "atma ziya" kelime kalıbını anca bu kadar dile yerleştirebilirdi.
    -unutulmazlar listesinin başlarında yer alan "yaz kızım 200 torba çimento" repliği.
    -pazarlama tekniğinin duayeninden kahvede "jilet tanıtım" sahnesi.
    -hababam sınıfı serisinde kemal sunal ile olan replikleri (örn; kung fu-ben bu yaz nerdeydim)

    ve replik denildiğinde insanın aklına gelebilecek çok fazla seçenek olmasına rağmen, bu soru bana sorulduğu an, daha hiç düşünmeden guiseppe tornetore'nin baaria filminden "dünyayı kucaklayacağımızı sanıyoruz, ama bunun için kollarımız kısa." repliği geliyor. ben de ilk geleni kullanmak istemeyip her seferinde bu soruyu beynime kontrollü bir şekilde sorarak başka cevaplar alıp onları söylüyorum/yazıyorum.
  6. eğer herhangi bir şeyi saklarsan, seni öldürürüm. eğer gerçeği kıvırırsan, ya da gerçeği kıvırdığını düşünürsem, seni öldürürüm. eğer bir şeyi atlarsan, seni öldürürüm. aslında, nick, hayatta kalmak için bayağı uğraşman gerekecek. söylediğim her şeyi anladın mı? çünkü eğer anlamadıysan, seni öldürürüm.

    lock, stock and two smoking barrels (1998)
  7. "erdemli adamın yolu, bencillerin insafsızlıkları ve kötü insanların zulmüyle sarmalanmıştır. ancak merhamet ve iyi niyet adına karanlıklar vadisinde, zayıf olana rehberlik eden kişi kutsanmıştır. çünkü o, kardeşinin gerçek hamisi ve kayıp çocukların kurtarıcısıdır. kardeşlerimi zehirlemeye ve yok etmeye çalışanlardan intikamımı mutlaka alacak ve onları büyük bir öfke ve güçle vuracağım. senden intikam almaya geldiğimde adımın tanrı olduğunu anlayacaksın."

    ucuz roman - jules winnfield

    https://www.youtube.com/watch?v=qo5jnBJvGUs
  8. bu maskenin altında bir yüz var...
    ancak benim değil.
    ne altındaki kaslardan daha "ben"dir o yüz...
    ne de altındaki kemiklerden.
    bu maskenin altında
    etten daha fazlası var.
    bu maskenin altında
    bir fikir var!
    ve fikirler kurşun geçirmez!..
    (bkz: v for vendetta- james-mcteigue)
  9. '-..bak. şu eve bak. ilk gittiğin, hayran olduğun dilinden düşüremediğin bir ev. o zaman böyle büyük, böyle masraflı bir ev düşünememiştik bile. hayalimizden çok daha zengin bir hakikat bu. şimdi paramız da var. her şeyimiz var. hadi çık.. koş... ara.. bağır... çağır.. hüsnüylen müjgan da gelsinler buraya....
    -anlamadım.
    -ne sen o müjgansın... ne de ben o hüsnüyüm. bizi ebediyen ayırdılar. kopardılar.^:yok ağlamıyorum^
    -gitme, bırakma beni.
    -o müjgan için, o müjganla hüsnünün hayalleri, ümitleri, ufacık fukara istekleri için sen de ağla benim gibi. o müjgan en büyük matemlere layık. ama sen... sen... daha ne istiyorsun benden. ' ^:ağladı^

    (bkz: ah müjgan ah)
    (bkz: sadri alışık)