1. İnternetten öğrenmek isteyenler için şöyle devasa bir konu var Buyrun
  2. dil öğrenme konusunda zorunlu olarak akla gelen ilk lisan ingilizce olmasından mütevellit, özellikle akademik sınavlara dönük başarının anahtarı kelime bilgisidir ki bir taşla baya bir kuş indirmek için kelimeleri o dildeki eşanlamlıları ile öğrenmek en işlevsel olanıdır. örneğin ertelemek - tehir etmek anlamına gelen ''delay'' kelimesini yakın ya da eşanlamlı olan ''pastpone'' ve ''put off'' kelimeleri ile birlikte öğrenmek daha kalıcı öğrenmeyi ortaya koyar. öğrenmenin gerçekleştiğini gösteren en önemli done bilginin kalıcı olmasıdır. ingilizce kelimelerin eşanlamlılarını bulmak için tureng .
  3. nasa'nın kendi astronotlarına dil öğretmen için kullandığı programı temel alan rosetta stone dil öğrenmek isteyenler için mucize bir programdır.

    en temel seviyeden, en yüksek seviyeye kadar için belli kursları olan, ayrı ayrı pack halinde indirebileceğiniz yüzlerce farklı lehçeleriyle dil seçenekleri olan muazzam bir bilgisayar programıdır.

    isteyen resmi sitesi'den inceleyebilir.
    zfc
  4. Kendi tecrübelerimden yola çıkarak ingilizce hakkında birkaç şey yazmak istiyorum ahali.
    Öncelikle bu iş Türkiye eğitim sistemiyle öğrenilmez arkadaşlar. ortaokul-lise yıllarında çılgınlar gibi grammer öğrendiğiniz halde hiçbiri doğru düzgün kafanızda oturmadığını biliyorum.
    (bkz: geçen yaz ne yaptığını biliyorum)
    Benim öyleydi çünkü :)

    1- Öğreten kişilerin yetersizliği/yanlış yönlendirilme
    2- Öğrencilerin (çok doğal olarak) isteksizleşmesi
    (Liste daha da uzayabilir)

    Anadolu lisesi mezunuyum. 1 yıl, haftada 10 saat olacak şekilde (her gün 2şer ders) ingilizce eğitimi aldım. Nefret ederdim ve dersi sallamazdım hiç. Buna rağmen dil konusunda yetenekli olduğum için temelimi öyle yada böyle oturtabildim. Benim kırılma noktam üniversite hazırlık oldu. Bölümüm zorunlu kılmadığı halde bilerek ve isteyerek, yüzlerce insanın nefret ettiği yere gittim.
    (bkz: Anadolu üniversitesi yabancı dil hazırlık)

    Arkadaşlar bu iş geç kalınsa bile üniversitede bitirilmeli. ben 1 yılımı tamamen İngilizce'ye ayırdım. Çoğu kişinin nefret ettiği, afla geçmek için kıçlarını yırttığı yerden yata yata geçtim. Evet ya-ta ya-ta... Bunun en büyük sebebi ilgim yüksek seviyedeydi ve derslerde aktiftim. (yanlış anlaşılmasın a.ü hazırlığın çok ama çok eksiklikleri vardı ki şuan çok daha kötü durumda) Bir yılda hazırlıktan mezun oldum ama adım kadar emindim ''advanced'' olmadığıma. Haksız da çıkmadım.

    Yaz tatilinde 2 aylığına Londra/St.Giles dil okuluna başvurdum ve gittim. Dil, yurtdışına çıkmadan öğ-re-nil-mezz!!!! elbet öğrenenler vardır ama çok çok uzun süre ve yoğun bir çalışma temposuna neden olacaktır ve istenilen seviyeye gelemezsiniz arkadaşlar. Yabancı biriyle bireylerarası/yüz yüze iletişim kurmanız gerekmekte. Dil öğrenmenin en önemli aşaması speaking ve bunu ülkemizde kendi kendimize konuşarak yapamayız. Ayrıca bir dili öğrenmek istiyorsanız o kültürü yaşamanız lazım. Ben de hayalim İngiltere'ye gittim. Asıl gitme sebebim İngilizce öğrenmek değil, hayalini kurduğum yerde yaşamaktı. Hazırlıkta muhteşem bir eğitim görmediğim halde bana vermiş olduğu öz güven yeterliydi. Hayatta kalabileceğimi biliyordum. iki ay boyunca, ders çalışmadığım halde inanılmaz bir değişim yaşadım. gazete okudum, yabancı kanalları dinledim ve derslere gittim. okul okul değil benim evimdi adeta. (bu arada okulun ilk gününde dil seviyem intermediate olarak belirlenmişti :)

    Lafı fazla uzatıp bunaltmak istemiyorum. Sözlükteki çoğu arkadaş zaten Türkiye'de yapabileceğiniz çalışmalardan bahsetmiş. gayet yararlı çalışmalar. Usanmadan, ısrarla uygulamamız gerekiyor. Ama benim dahil olmak istediğim aşama; yurt dışına çıkmak.
    Yabancı ülkeye gitmekten korkanlar olabilir. Bundan doğal bir şey yok ama size şöyle bir örnek vermek istiyorum;

    ''24 yaşında brezilyalı bir arkadaşımız vardı. Adam yes-no dahil bilmiyormuş, tanıştıktan sonra yurttaki arkadaşlar anlattı durumunu. Heathrow'dan öğrenci yurduna kadar google maps kullanarak gelmiş bu arkadaş. (yaklaşık 1.5 saatlik bir mesafe arkadaşlar :)
    Ve bu adam iki ayın sonunda grubumuzdaki herkesi çok rahat anlar bir hale geldi. Gayet güzel sohbet ettik, güldük eğlendik. Ekibimizdeki iki Türk arkadaştan (özel üniversite öğrencileri) çok daha iyiydi İngilizce seviyesi. Hayatım boyunca unutmayacağım bu arkadaşı.
    Brezilyalı arkadaşın yapmadığı ama Türkler'in yaptığı o müthiş hata neydi biliyor musunuz?

    ''öğrenilmek istenilen dilde değil de kendi ana dilinde konuşmak!'' Portekizce bilen insanlar olduğu halde (bilmediği kelimeleri öğrenmek dışında) kimseyle kendi dilinde konuşmadı. hemşerilerimiz ise bildiğiniz gibi paso Türkçe... Yapmayın arkadaşlar. Eğer paranıza kıyıp bir işe kalkışıyorsanız sonuna kadar zorlayın kendinizi.

    tecrübelerimi az da olsa aktarmaya çalıştım. daha fazla bilgi edinmek isteyen arkadaşlar özelden ulaşabilir. belki ilerleyen zamanlarda merak edenler için daha detaylı bir metin de hazırlayabilirim. Unutmayın; dil öğrenerek yeryüzündeki en zevkli işlerden birini yapıyorsunuz.

    Ayrıca buradan çok güzel listeningler yapabilirsiniz!!
    (bkz: http://www.tvguide.co.uk/)
  5. Yabancı dil öğrenmenin en eğlenceli yolu olan listening bölümüyle eğlenerek öğrenebilirsiniz. 1,5 senden beri kullandığım nacizane site bkz: http://lyricstraining.com/es/

    edit: ispanyolca kullanıyorum ben sağ üstten değiştirebilirsiniz dili
  6. herkesin yabancı dil öğrenme kanallarının aynı olmadığını düşünüyorum. Ben yabancı dilin işitsel öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne de olsa 10 sene okulda ingilizce gören bizler hala yerine göre gramer'de bile zorlanıyoruz ki konuşma ve yazma konusunda hala tamamlayamadık o eksiklikleri. Her neyse uzun bir süre araştırmıştım çeşitli telefon uygulamaları mektup arkadaşlığı çoğu yeterli gelmedi bana. Bu yüzden bende işitsel olarak ses kayıtlarını araştırırken bir adam keşfetmiştim.
    İsmi Michel Thomas, web sitesi için tık. Adamın popüler her dilde -minimum 15 vardır- ses kaydı ve bununla birlikte paper sheetleri ya da kitapları var. Dinlerken takip edebiliyorsunuz görselde. yeni bir dil öğretirken bunu bize ingilizce anlatıyor olması bana göre iyi bir durum. Bir dili öğrenirken ingilizce üzerinden öğrenmek sizi zorlayacak gibi görünebilir ama Michel amcamız bizden c2 seviyesi bir ingilizce beklemiyor bunu anlamak için. Hatta bir yabancı dil öğrenirken bile ingilizceyi öğrenmiş olabilirsiniz bu sayede. En güzel kısmıda dilleri öğrenirken aksanlarını da doğru biçimde öğretiyor amcamız bize.Biraz araştırıp dvdlerini bulabilirsiniz hatta yardımcı olabilirim.

    Bir diğer nokta hep şöyle düşünüyorum dil öğrenmek konusunda; ana dilimizi öğrenirken dilbilgisiz iletişim halini bilinçsiz bir şekilde öğrenebiliyorsak her dili bu şekilde öğrenebiliriz. bu yüzden öğrenmek istediğiniz dile ait kitap, müzik, film ne varsa komple hayatınıza onları dahil edin, emin olun binlerce tl verilen kurslardan çok daha iyi şekilde öğreneceksiniz.
  7. ingilizce reading için link
  8. Çoklu zeka kuramını baz alırsak, herkesin sevdiği ya da kendince etkili olduğunu düşündüğü en az bir kaç yöntemi vardır. Ben bu şekil öğrenirim, bu bayan şu şekil öğrenir, şu şu şekil öğrenir...Benim İngilizce öğrenirken uyguladığım yöntem sadece kelime öğrenmek değil, bu kelimeleri de bir bağlam (context) içinde öğrenmekti. Mesela yabancı bir dizinin bir bölümünü izledikten sonra alt yazılara tekrar bakarak hangi durumlarda ne tür kelime kalıplarının kullanıldığını öğrenebilirsiniz. Bazı dizilerin alt yazılarına burdan ulaşabilirsiniz...Benim eyorlamam bu kadar..