1. (bkz: abdullah çakıroğlu) nun canı istediği için ve sırf yapabiliyor olmasindan dolayı toplu taşıma aracında birini dövmesi ve ceza almadan serbest bırakılması.
  2. beni ben yapan herşeyi yavaş yavaş bırakmak zorunda kalmış olmam. az çok beğenilen hikayeler yazdığım blogumu, 9 yıl boyunca hem oyunculuk hem de yönetmenlik yaptığım tiyatro geçmişimi, vicdanen kendimi en mutlu hissedeceğim mesleği yapamamış olmam.

    sonuç olarak tamamen hayatta kalmak için süslü camekanlar ardında, her gün vicdan azabı çektiğim, belkide başkalarının hayali olan bir işte çalışıyorum, evet beyaz yakalıyım.

    her gün aynı şeylerle güne başlıyorum, ''her şey para değil'', ''seni mutlu eden şeyi yap''.
    banka hesapları, ödemeler, ihtiyaçlar, sorumlu olduğun insanların ihtiyaçları aklına gelince '' akşam iş çıkışlarında yapabilirsin aslında'', ''ne var ki, gerekirse daha az uyu'' ya dönüyor.

    halbuki gün boyu yaşadığın gerginlikler, iş stresi vb. şeyler hayat enerjini sömürüyor ve o akşamları hiç beklediğin gibi olmuyor.

    ve son sahne;

    hayatı başkaları için yaşayıp, son gün geldiğinde her gün olduğu gibi tekrar tekrar pişman olmak, geri dönüşü hiç bir zaman olmamışcasına.

    ben her gün mutsuzum, çok dert etmeyin.
  3. hayattan istediğim tek şey biraz serbestlik ve huzur, fakat serbestliği taşıyabilecek kuvvet ve istek bende yok gibi. yani tek isteğimi bile yeterince istemiyorum da denebilir. bu da beni sürekli saçma sapan bir hayatı sakin yaşamaya çalışır konumuna sokuyor. bunu becerebiliyor muyum, hayır. keşke çok param olsa, trump'ı bile tomarla dövecek kadar...
  4. bir türlü girilemeyen, girildiğinde dersi açmayan, açsa da sürekli hata veren sistem. uykusuzluk da cabası.
    jimi
  5. alakasız bir şekilde dersanede güzel bulduğum ama soğuk bir kız vardı onun bloguna denk geldim yazdıkları düşündükleri ben yazsam bu kadar ifade edebilirdim kendimi soğuk deyip hiç konuşmaya çabalamadığım birisi aslında ne kadar da yakınmış bana ne kadar benziyormuşuz kim bilir hayatım boyunca kaç kişiyle yollarımız birleşmedi aslında iyi anlaşabilecekken. böyle kafama uyan ortak hüzünlerimiz, sevinçlerimiz olacak birisiiyle birlikte olmadığım için eksik hissettim kendimi ona biraz üzüldüm ama onun dışında hamdolsun bi sıkıntımız yok
    wtf
  6. açlık
  7. uzak mesafe ilişkisi'nin eşiğindeyim fakat ben ki bir sigara bile alırken büfenin karşısında 3 dakikayı karar vermek için harcıyorum, nasıl böyle bir kararı veririm ne yaparım bilmiyorum.

    kızıllandırın az konuşalım youser'lar...
  8. tamam bir türlü gerçek bir ilişkimiz olmadı ama gitmesi çok koydu be.
  9. baro başkanlığı seçimi için genel kurulun tatsız geçmesi, avukat arkadaşların salonu ara verilmeksizin terketmesi saygısızlığı ve sonrasında bir de sorunlarıyla ilgilenilmediğinden yakınılacağının bilinci.
  10. korkunç rüyalar, bel ağrısı, yığılmış ödevler, insan yüzü görmemiş olmak, kuru öksürük. iyi akşamlar youreads.