ülkü tamer

Kimdir?

ülkü tamer, (d. 20 şubat 1937, gaziantep), türk şair, oyuncu ve çevirmen. robert kolej'den 1958 yılında mezun oldu. yayıncılık, oyunculuk ve çevirmenlik yaptı ve 1950'li yıllarda ortaya çıkan ikinci yeni şiir akımının önde gelen temsilcilerinden biri oldu. ikinci yeni'ye, bu akımın ana karakteristikleri oluştuktan sonra dahil olduğu halde, kendine özgü imge dünyası ve süssüz, sade söyleyişiyle dikkati çekti. çoğunlukla keskin bir ironiyle örülmüş derin acıların ve beşeri trajedilerin dile geldiği şiirlerinde 1970'lerden sonra toplumsal duyarlıklar da öne çıktı. ilk şiiri 1954 yılında avni dökmeci'nin yönetimdeki kaynak dergisi'nde yayımlandı: "dünyanın bir köşesinden lucia". şiirleri 1954'den itibaren kaynak, pazar postası, yeditepe, yeni dergi, papirus, sanat olayı gibi dergilerde yayımladı. 1967'de yeditepe şiir armağanı'nı kazandı. "ikinci yeni'nin, çağdaş ingiliz şiirini yakından izleyen, çevirileryapan, batı etkilerine açık bir şairiydi. özellikle 1960'ların ikinciyarısında yazdıklariyla kapalı şiir anlayışının kusursuz örnekleriniverdi. toplumsal sorunlara yönelirken de şiirin düzeyini düşürmedi." (memet fuat, 1985) ayrıca ahmet kaya 'nın başkaldırıyorum ve an gelir albümünde seslendirdiği "gül dikeni" ve "üşür ölüm bile"nin bestecisidir. zülfü livaneli´nin seslendirdiği "memik oğlan" ve tabii ki "güneş topla benim için" ve grup yorumun "düşenlere" türküsünün de söz yazarıdır.
  1. ülkü tamer sözlüğü:

    acı: on iki ayın mor kanatlı kelebeği
    buz: gölün tavan arası
    ceviz: sincapların sandık diye açtıkları kutu
    çit: çimen saati
    düğüm: kuşların yüreğindeki patika
    elmas: ayışığının sesi
    fırıldak: rüzgârın çocukluğundan bir anı
    göktaşı: meleklerin kırık oyuncağı
    ğ: alfabenin ıssız deresi
    haydut: ağaçların üstünde dörtnala giden adam
    ıhlamur: hasta böceklerin başucu ağacı
    inci: deniz diplerinin kırağısı
    jüpiter: yüzyıllar önce yola çıkmış bir kirpi
    küskünlük: yaprakların yere düşerken rastladıkları komşu
    leke: karın üstüne damlayan serçe kanı
    masal: gürgenlerin çocuklara söyledikleri ninni
    nöbetçi: kovuk başlarında biten mantar
    okyanus: yeraltından fışkıran gökyüzü
    pas: güz bulutlarında donan yağmur
    rıhtım: toprağın taştan kılıcı
    saçak: kumruların şemsiyesi
    şapka: orman cücelerinin tüylü evi
    takvim: yılların kıyısında dolaşan kayık
    uyanış: şafağa altın boşaltan bakraç
    üçgen: kış gelince yağan piramit parçaları
    vadi: coğrafyanın atlara armağanı
    yılbaşı: korunun sonunda başlayan koru
    zebra: üvey kardeş

mesaj gönder