1. -mesela kedi başta olmak üzere hayvanları annecim diyerek sevemem, ablacım diyerek severim.
    (tamam bu durum kardeşimin nasıl biri olduğunu biraz ifşa etti ama sadece mesele bu değil, öğretmenlik, annelikten sonra farklı olanı yapıp ablalığı da kutsallaştırıyorum. )

    - çocukluğumda organ mafyaları pek bir meşhurdu. iki tekerlekli bisiklet kullanmayı da kardeşimi kaçırırlarsa peşlerinden gidip kurtarmak için öğrendim. (ya da kardeşimi bisiklet kullanmayı öğrenmek için teşvik olarak da kullanmış olabilirim)

    - annemgil kardeşime benimle ilgili bir şey söylerken adımın yanına "ablan" ı da eklerler. mesela ''nalan sana göstersin'' değil de " nalan ablan sana göstersin " gibi ( bi tane ablası var zaten, neden -ablan- ekliyorlar bilmiyorum ama çok çok hoşuma gidiyor, gurur duyuyorum "evet ulan ben ablayım! )

    -büyüklere saygı konusunda bizimkiler çok katıydı, kavga etmek tartışmak zaten lügatımızda yoktu, biraz sessizdik o yüzden. sanırım bu da komşu çocuğu, semirmiş sercan abi'nin canını çok sıkmış olacak ki yakladığı zaman bileklerimizi çevirir, cimcik falan atardı ( ben 8, kardeşim 4, sercan iti de 15-16 yaşlarındaydı) evdekilerin korkusundan bi şey de yapamazdık. bigün bi baktım kardeşimi ağlatmış. vay sen misin bunu yapan, ağaçtan bi tane dal kırdım
    " orospuuuuu çocuğuuuu!!!" diye bağırarak buna şak şak dalları indirdim. o yaş dallar da kırbaç gibidir vallah! adrenalinden midir nedir bunu iki büklüm ettim. bir yandan da hala beni tehdit ediyordu dalı elimden bırakırsam döveceğine dair, " hadi bi şey yap da babam sana göstersin " dedim (oysa babam kavga ettiğimi duyar diye de içimde titreyen bir kedi var) neyse en sonunda akıl edip kaçtı, kaçarken de "bu yaptığını babana söylicem" dedi. korka korka eve geldim, anneme anlattım, bu sefer de annem kızdı " biz size kavga etmeyin dedik, kendinizi savunmayın demedik! bir daha böyle bir şey olursa bana anlat " dedi. ( abla olmak sınırları kaldırıp, kardeşin için savaşmaktır :d)

    arada bir kardeşimi "aaa örümcek! aaa samara! " diye korkutsam da hiç kıyamazdım.

    -dünyaya birlikte bir gün bırakalım (o yaşta nasıl aklıma gelmiş bilmiyorum) diye o zamanlar yapabildiğimiz en iyi şeyi yani kağıttan gemi yapma sanatını değerlendirip 21 ağustos 'u --gemii bayramıı-- ilan ettik. 9 yaşından beri de şahsen ben kutluyorum, kardeşim pek teşrif etmiyor da :))) bir sürü kağıttan gemi yapıp plastik havuz olur, salon olur, etrafa saçıyorum işte. ( zaten kardeşim için ürettiğim birkaç oyun bile var. )


    abla olmak, çocuk olmanın gücünü kardeş sevgisiyle birleştirip bööööööö!!!!

mesaj gönder