1. ülkemizde özellikle tarih ve din konularında aşırı sıkça yapılan ve diğer konularda da yine bolca gördüğümüz, ortam bulandırma hamlesi. şöyle ki, tartışma programlarından birine "araştırmacı yazar" unvanı ile biri çıkar, konuşur da konuşur, kimse de ona kaynağını sormaz. bu kişi isterse "bakın efendim, eski mısır aslında tek tanrılı dine inanırdı ve bu da ibrani tanrısı gibiydi, fakat bu willemcarter ve destekçileri zamanda geri gidip düzeni yozlaştırdılar" diyebilir ve bu program milyonlarca insan tarafından seyredilir. aslında bilim için de aynı risk mevcuttur, zira biz fanilerin tüm bilimsel gelişmeleri test edecek kadar bütçeyi bir araya getirme ve tüm bilgi akışını benimseyerek anlama yeteneği yok. fakat bilim, bir şekilde gerçeklerden köken alması gerektiği için, eğer ki bir buluşla veya kendinden önceki dünyayla tutarlıysa, kabul edilebilir veriler sunar. (tabii ki bu kadar yüzeysel değil)

    özetle, verilen bilginin, diğer bilgilerle tutarlılığı test edilmeden kabul edilmesi halinde artan bir risktir dezenformasyon. öyle ki, abd başkanının isveç'e bayrak diktiğini, rusya'nın yeniden komünist düzene geçip moskova hariç tüm toprağındaki hak iddiasını terk ettiğini dahi iddia etmek mümkündür; önemli olan bunu tutarlı verilerle destekleyebilmektir.

mesaj gönder