1. anayasa'da bahsi geçen dil mevzusu devletin resmi dilinin türkçe olduğundan bahsetmektedir. yani, türkiye cumhuriyeti devleti sınırları içindeki idari eylemler, kanunlar, nizamnameler vs türkçe düzenlenir, tutanaklar türkçe tutulur, mahkemelerdeki yargılama işlemleri türkçe yapılır, sözleşmeler vs türkçe düzenlenmelidir. yani kısacası idareyle girilen ilişkilerde kullanılması gerekli dilin türkçe olduğundan bahseder. eğer idareyle ilişkiye girecek taraf türkçe bilmiyorsa devlet ilgili kişiye tercüman yardımında bulunur ve işlem türkçe yapılır. bunun anayasa'da bahsi geçen durumla çeliştiğini söylemek abesle iştigaldir. ancak sen milyonlarca insana türkçe dışında başka bir dil konuşmayacaksın dersen bunun adı faşizmdir, adolfçülüktür.

    ayrıca, türkiye cumhuriyeti anayasa'sı böyle bir şeyi muhtevasında bulundurmamasına rağmen, öyle olduğu varsayımıyla hareket edersek, bu sefer de anayasanızın meşruiyeti sorgulanır hale gelir. ana dilde konuşmak en temel hak ve hürriyetlerden biridir ve siz bu hakkı kısıtlarsanız yaptığınız anayasa evrensel hukuka, insan hak ve hürriyetlerine hizmet etmeyen, devletin ve anayasacılık hareketlerinin özüne aykırı bir kağıt parçası olmaktan başka bir işe yaramaz.

mesaj gönder