1. hayatında yanlış giden şeyler için "dış mihraklar (dünyanın geri kalanı) yaptı", "tanrı sınıyor", "çalıyor ama çalışıyor", "o erkek, yapar", "o da sussaymış", "ben konuşsam ne olacak sanki", "böyle gelmiş böyle gider" gibi hep silueti bile buğulu olan kavramları suçlamaktansa; "bununla şu şekilde mücadele ederiz", "bunu şöyle çözebiliriz" tavrını gütme eğiliminin ilk adımlarından biridir. genellikle de bu ilk adımı atan kişi, arkada bıraktığı ayağını kaldırıp sonraki adımı atmaktansa "dur, orada bilinmeyenlik yatıyor!" diye korkarak alelacele önceki noktasına geri döner. ayrıca, en doğru adımıdır demiyorum, sosyalist değilim. fakat "bir şey yapmalı" demek ve doğru ya da yanlış bir yol önermek de bir başlangıçtır, önemli olan girdiği süreçte eleştiriyi bitirmediği gibi daha da ilerletip özeleştiri de yapabilmek ve sonrasında refaha kavuşunca rehavete kapılmamaktır. çünkü "doğru" arayışı, en azından görünürde, bitmesi imkansız arayışlardan biridir.

mesaj gönder