insanın kendisine yakışanı giymesinden ayrı seyrediyor.
yıllar içinde moda'nın eşcinsel erkeklere daha çok hizmet ettiğini görmekle birlikte özellikle son 3-4 senedir, (modacıların da bu işe çanak tutup, bıyık altı gülümsediklerini görüyor gibiyim) döşü kıllı erkeklerin paçası dap dar murat boz pantalonlarıyla sokaklarda arz-ı endam ettiğini görüyoruz. futbolcular da çapına bakmadan, dar paça bilekler açıkta kalacak şekilde benzer pantalonlardan giyiyor. yahu sen mehmet topal'sın, sen hasan ali kaldırım'sın, sen ibrahim yattara'sın. ne işin var calvin klein ile dolce and gabanna ile eğreti durduğunu kimse uyarmıyor mu?

bakın ben sade bir vatandaş olarak moda'dan ayrı takılan, alışveriş merkezlerini bırakmış, garip bir hırkasıyla gezinen dilenci sandıkları bir tipim. henüz meczupluk mertebesinde değilim, saç sakal bırakamıyorum zaten kelim. ne zaman vazgeçtiğimi de söyleyeyim, bir polo garage düşününki daha kendi mankenlerine gömlek giydirmeyi beceremiyorlar, ne dediğimi şöyle anlatayım. mağaza vitrinlerde cansız yarım mankenler var üzerlerine de gömlekler giydirilmiş. o gömleklerin herbiri arkasından toplu iğne ile tutturulmuş. şimdi hal böyle iken benim o gömleği almamı kimse beklemesin. hadi defacto'yu anlarım, lcw'yi anlarım yani slim de slim diye diye işi skiny'e kadar götürdünüz de vakko'yu anlamak mümkün mü? arkadaş başı bağlı hanım mı çalıştırıyorsunuz, ellerinizde toplu iğnelerle gömlek mi giydirilir? benim zaten toplu iğne fobim var, o gömleği bizim de mi arkadan bağlamamızı bekliyorsunuz. ya arkadaş herkes moda diye dapdar giyinmek zorunda değil, bence bu tektipleştirmenin müsebibi kesinlikle italyan lobisi'dir. milano'dan yayılmışlar da yayılmışlar, demişler ki bizim belimiz ince, ülkemiz ince, erkeklerimiz fit herkes de bizim gibi olsun ama işin rengi öyle değil, biz ekmekçi milletiz, kıçı göbeği salan toplumuz. böyle devam ederse pantalonsuzluktan kumaşı alıp terzi yollarına düşücem. o terziye efil efil paçalarımdan essin isteği tek dileğim olacak.