1. laiklik genel olarak devletin vatandaşlarının mensup olduğu tüm dinlere eşit mesafede olmasını ve devlet yönetiminde dini unsurların referans alınmamasını içeren sistem olarak nitelendirilmektedir.

    ülkemizde 1950 sonrası din bir ideoloji olarak sınıflandırılmış ve dini değerler üzerinden siyaset yapmak toplumda kabul görmüştür. dinin ideoloji olarak topluma benimsetilmesinde laikliğin din düşmanlığı olarak adlandırılması ve din elden gidiyor söylemi etkili olmuş, karşı cephe ise şeriat geliyor söylemiyle laikliği daha da katı hale getirmiştir. sözlük anlamıyla laiklik deforme edilmiş ve ne savunulan ne de karşı çıkılan haliyle uzaktan yakından alakası kalmamıştır.

    geçmişte başörtüsüne ilişkin yasaklamalar ve eğitim hakkının engellenmesi gibi durumların varlığı şekil değiştirmiş laikliğin ne kadar tehlikeli olabileceğini göstermiştir. ancak bugün de batı yakasında değişen bir şey yok maalesef. toplumun mensubu olduğu hakim din devlet yönetiminin resmi dili olmuş durumda. ölen insanlar sünni-alevi diye sınıflandırılıyor^:hatay'da sünni vatandaşlarımız öldü^, azınlık olarak nitelendirilen gruplara mensup kişilerin ait oldukları topluluklar veya dinler küfür^:bana küfrettiler, afedersiniz ama bana ermeni bile dediler^ olarak algılatılıyor.

    inandığım ve anladığım kadarıyla ne inançlı nede inançsız insanların laiklikle problemi olmamalı. laik olması gereken insanlar değil devlettir. laiklikle hedeflenen devletin fonksiyonlarını yerine getirirken alevi-sünni, müslüman-hristiyan vs ayrımı yapmadan herkese eşit şekilde davranmasıdır. gerçek manasıyla uygulanabilir bir laiklik esasında insanların inançları ya da inançsızlıklarını özgürce yaşayabilmesinin temelidir.

mesaj gönder