1. okulda en sevdiğim bankta selda bağcan dinleyerek manzaraya karşı oturuyorum, az önce bu haftaki 3. kitabıma başladım. hava güzel, hafif bir esinti, gölgede kafama düşüveren birkaç yaprak... biraz hastayım, burnumu çekip duruyorum. birkaç sayfa okudum, kelimeler gözümün önünde uçup buharlaşıyor. pek bir şey ifade etmemeye başladılar.
    burası huzurlu hissetmeyi başarabildiğim yegane nokta, yalnızlığımdan keyif alabildiğim tek nokta.
    ama şimdi şu an huzursuzum. hissettiğim tek şey özlem.
    şimdi, şuan. birilerini özlüyorum. tanıdığım herkesi özlüyorum. tam da şuan herkesten çok uzağım.
    hayatta olmayan birini özlüyorum, zihninde artık en ufak yer kaplamadığıma emin olduğum birini özlüyorum, uzaktakileri özlüyorum. mutlu olabilmek bana dair bir olgu değil sanırım. insan kendini üzmek için hep bir şeyler bulabilir.
    anlamsız.

mesaj gönder