1. son zamanlarda okuduğum yazılarda, araştırmalarda kendisiyle sıkça karşılaşıyoruz. ara öğün kavramını o kadar çok gözümüze soktular ki vaktiyle, ara öğün atıştırmalıkları diye bir kavram da yeme içme sahnesinde yerini aldı. bunlardan paketli olana hiç gözüm kayamadı. paket demek benim için= işlenmiş gıda demek, bu kesin. ama çiğ badem, ceviz, kuru kayısı; bazen ayran ve galetaya kim hayır diyebilirdi! lakin bu da üzerimde rahatlatıcı bir his bırakmıyor. az ama sık sık yemek.. ya o sık aralıkların arasını daha sık tutarsak.." safları sıklaştıralım beyler" diyor içimden bir ses zamanla ve kontrolden çıkıyor gibi. tam da bunun üzerine işte (bkz: intermittent fasting) yapısını savunan bir alışkanlık; tek öğün beslenme. bunu bir anda yapmak mümkün değil; en azından insülin seviyesi yüksek biri olarak diyorum bunu. lakin o seviyeyi aza indirgemek de işte şekerden uzak durmak gibi sıkça yemekten de uzak durmak.

    belki tek öğün yemeyi beceremem daha bir süre ama şu ara öğün kavramını rafa kaldırmak bana cazip geliyor. sürekli yemek yerken vücut nasıl dinlenebilir diye düşünüyorum haklı olarak. sürekli düşünen bir beyin misali..

mesaj gönder