şaka gibi. kırk yılın başında hukuk doğruyu savunuyor diye göbekler attığım sonuç, yine aslından kopamayıp bir yanlışa dönmüş.

ne olmalı da şu düzen değişmeli bilmiyorum. sadece ama sadece erkeğin hakkını, yaşamını, haksızlığını savunan adalet terazisi, ne olmalı da dengelenmeli bilmiyorum.

elbette suç değil tecavüz, elbette suç değil, yıllarca psikolojik, fiziksel şiddet uygulamak, elbette suç değil bir erkeğin hayvani dürtülerini saklayamayıp cinnet geçirmesi ve eşini, sevgilisini vurması. çünkü bu ülkede suç olan unsur sadece kadın. onun kendini savunması suç. buna başkaldırması suç. sesini çıkar-a-maması suç. tecavüze uğraması yine kendi suçu. kadın hakkını savununca “yasada böyle öngörüyor ama” diyerek tıkır tıkır işleyen hukuk, nedense erkeği savunmada pek cömert.

yazılacak, söylenecek o kadar çok şey varken nutkum tutuluyor ve her şey boş geliyor. çok üzgünüm nevin yıldırım. hukuk adına seni koruyamadığımız için. anlaşılan boyun eğip tecavüze ses çıkartmayacaktın ve o adam da mahkemeye çıkıp iki üç duruşmada serbest kalacaktı. çünkü bu çark böyle dönüyor. hani kutlandı ya “8 mart kadınlar günü”. bu ülkede sıradan bir kadının kimliği, cinsiyeti, hakkı, hayalleri yok ki neyi asalakça kutluyorsunuz?