• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.37)
lost
avustralya'dan amerika'ya giden bir yolcu uçağı bir nedenden ötürü rota değiştirir. uçak nedensiz bir şekilde düşmeye başlar. havada parçalandıktan sonra bir adaya düşer. ama kazadan 48 kişi kurtulur. hemen kurtulacaklarını düşünürler ama kurtarmaya kimse gelmez. bu tropikal adanın içinde gizli canavarlar, kutup ayıları, yabani hayvanlar vardır. her bölümde farklı bir kişinin geçmişini göstererek ve her bölümde izleyicinin aklına soru işaretleri bıraktırarak popülerliğini arttırmıştır.
  1. adada sözü geçen abinin jack olduğu zamanlar, ada fransayı, sawyer olduğu zamanlar amerikayı, john locke olduğu zamanlar türkiyeyi, jacob olduğu zamanlar rusyayı andırıyordu. lakin hiçbir ülkeye benzemeyip en iyi dönem olan dönem hugo hurley zamanında yaşanmıştır.

    hugo hurley tombul kıvırcık saçlı aslen bir tavuk lokantasında çalışan az biraz hispanik bir abimizdi. adanın en mantıklı adamıydı. adada edindiği manitasını kaybetti, üzülmedi. yemek çalmakla suçlandı küsmedi, en boş beleş işler ona verildi alınmadı, eline bir kez de olsa silah verilmedi gocunmadı, adanın en zengin adamıydı, götü kalkmadı. zamanda seyahat edip 1965 yılına dönünce ilk işi star wars senaryosunu tekrar yazmak oldu. adaya ilk düştüğünde pili bitene kadar cd çalarından müziğini dinledi. claire ablamızın bebeğine gözü gibi baktı. gerçek hayatta kazandığı parayı annesini mutlu etmek için kullandı, zengin olunca geri dönen babasını sırf annesi istiyor diye bağrına bastı. yeri gelince benjamin linus adlı abiye ağır postalar koydu. sarı saçı kirli sakalıyla götü tavan yapan sawyer adlı zibidinin masa tenisinde eline verdi.

    hepimiz o hikayeyi hugo hurley karakterine borçluyuz, keza o olmasaydı dik başlı doktorlar serserilerin egolarından dolayı herkes yok olacaktı.

mesaj gönder