• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.86)
kendine ait bir oda - virginia woolf
"bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı. böyle bir güç olmasaydı dünya hâlâ bataklık ve balta girmemiş ormanlardan ibaret olurdu. savaşlarda zafer kazanıldığı duyulmazdı... çar ve kayzer ne taç giyerler, ne de tahttan inerlerdi. uygar toplumlarda hangi işe yararlarsa yarasınlar, bütün şiddet ya da kahramanlık eylemlerinde aynalar gereklidir. işte bu yüzden napoléon da mussolini de kadınların erkeklerden aşağı olduğunda bu kadar ısrarcıdırlar, eğer onlar aşağıda olmasalardı kendileri büyüyemezlerdi."
kendine ait bir oda, virginia woolf'un 1928 yılında kapılarını kadınlara yeni yeni açmakta olan cambridge üniversitesi'ndeki kız öğrencilere hitaben yaptığı bir konuşması üzerine şekillenmiştir. ingiltere'de kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmelerinden bir yıl sonra yayımlanan kitap o tarihten günümüze feminizm tartışmalarının locus classicus'u olageldi. jane austen ve charlotte brontë'den, kadınların niçin bir savaş ve barış yazamadıklarına; shakespeare'in hayali kız kardeşinden bugün de tartışılmaya devam eden kadının yoksulluğu ve namusu başlıklarına, hatta yaratıcılığın doğasına kadar uzanan geniş bir yelpazede kalemini özgürce oynatan woolf, kadınlara edebiyat alanında bir çıkış yolu gösteriyor.

"bir kadın eğer kurmaca yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır," diyen virginia woolf'un sesi, aradan geçen sekseni aşkın yıla rağmen gücünü ve etkinliğini koruyor.
(tanıtım bülteninden)
  1. demode olması için, daha kırk fırın ekmek yememiz gereken kitaptır. keşke demode olsaydı; keşke hala dünya üzerinde sırf cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf vatandaş olan kadınlar olmasaydı; kadınların beyinleri, istekleri, hakları, hormonları ataerkil otoritelerce zapt edilmiş olmasaydı; kadınlara en büyük görevinin kocasına hizmet etmek ve çocuklarını büyütmek olduğu aşılanmasaydı. . evet, haklısınız, o zaman belki biraz demode olabilirdi, fakat halihazırda kesinlikle değil.

    virginia woolf hem ateşli bir feminist hem de yumuşacık diliyle bir oturuşta kendini okutabilen sayılı yazarlandandır. kendine ait bir oda, bir gazete tarafından "kadın ve kurmaca" hakkında, kendisinden küçük bir yazı istenmesiyle temellenir. woolf konu hakkında düşündükçe, aslında kadınların neden yazamadığını düşündükçe, mesele içinde dallanır, budaklanır. neticede de ortaya mükemmel bir kitap çıkar.

    günümüzde "erkek düşmanlığı"na evrilen feminizm hareketinin özünde neye başkaldırdığını etkileyici ve akıcı şekilde anlatır. toplumun -erkeklerin- belirli, bazı kavramlar uydurarak erkek hegemonyası altına aldığı kadınları delicesine savunurken, kitabın en sonunda kadınlara da mesajlar verir, yönlendirir. izin vermeyelim, izin vermeyin! der. ve geleceğe dair umutla bakar.

    "bir kadın eğer kurmaca yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır." sözü kitabın içinde de, arka kapağında da yer alır; tüm düşündüklerinin çıkış noktası olarak.

mesaj gönder