• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.42)
baran - mecid mecidi
17 yaşındaki azeri latif, tahran'daki bir inşaatta ameledir. aynı inşaatta kaçak olarak çalışan bir afganlı iş kazasında yaralanınca latif'in hayatı da beklenmedik bir yön alır. sakatlanan işçinin yerine oğlu rahmat çalışmaya başlar. kalabalık ailesini geçindirme derdindeki bu çekingen genç, bir süre sonra istemeden de olsa latif'in kantindeki işini elinden alır. o andan itibaren latif, rahmat'a karşı büyük bir kin beslemeye başlar. ancak bu büyük kin, bir sırrın açığa çıkmasıyla büyük bir aşka dönüşecektir.
  1. içimi acıtan, canımı yakan, beni benden alan, dağıtan film. sıkıntının, zorluğun, acının, çaresizliğin, hayatta kalabilme dertlerinin içinde aşkın lüks olarak dahi hayatlara sızamadığı bir iklimde, çöllerde bir çiğdem çiçeği gibi filizlenen bir aşkın hikayesi. bir gölgeyi görerek başlayan aşkı için olabilecek her türlü fedakarlığı ve hatta elinden gelenin fazlasını yapabilen, kimliğinden, isminden, kendisinden vazgeçebilen, aşktan ibaret bir latif. ve film boyunca tek kelimesini dahi işitmediğimiz, zorluktan, sıkıntıdan, acıdan ama aynı zamanda azimden, dirayetten, masumiyetten, iffetten ibaret bir baran. değil dokunmak, tek bir kelime etmeden, ses dahi duyulmadan içine düşülen, teslim olunan böylesi bir aşk. çamura saplanmış ayakkabının izine bakıp gülümserken latif, yağmur yağıyordu o izin üzerine. bense hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. hiçbir film beni böylesi dağıtmamış, ağlatmamıştı. aşk'ın anlamını yeniden yazıyor, dahası yaşatıyor bu film.

mesaj gönder