1. iki farklı düşünceden örnekleyeceğim durum.
    ilki berkeley'inki gibi bir immateryalizm. madem kimse yokken düşen bir ağacın ses çıkarıp çıkarmayacağından şüphe ediyoruz, neden başta orada bir ağaç olup olmayacağından şüphe etmiyoruz? belki de duyularımızla algıladığımızı sandığımız dünya sadece düşüncelerimizde var ve biz bakmıyorken aslında geride hiçbir şey yok. (bkz: esse est percipi)
    ikincisi ise ontolojik argümanın bu soruya uyarlanmış hali olabilir. yani kolaylıkla etrafta kimse yokken bir ağacın devrilip ses çıkardığını hayal edebiliriz, bu fikir zihnimizde vardır, bunu tasavvur edebildiğimize göre doğru olmak zorundadır.

mesaj gönder