vapurların kanatları, kahvenin sessizliği, kaybedenler kulübünün sigara dumanında kaybolan bedenlerdir dimi senin için yalnızlık. bilmiyorum dostum ya aşırı romantikmişsiniz gibi geliyo bana.

kafalı bıyık ustam (niçe), insanca pek insanca adlı eserinde '...zamanın hakim görüşleri nedeniyle kendisinden beklenilenden başka türlü düşünen birine özgür ruh adı verilir.' deyip eserinin detayında yalnızlığı, özgür ruh a iten başlıca sebeplerden kabul etmiş. fakat burada ele alınan yalnızlık, bilerek ve isteyerek fikirde, itikadda hatta karakteristik davranışlarda ve değer yargılarında bile farklı olmaya 'özenilmesi' sonucu ortaya çıkan bir 'öze isyan'ın etkisiyle basiretli bir halle içine girilmesi sebebiyle farklı bir yalnızlıktır. 18. yy başlarında bir (bkz: suskunluk sarmalı) nın başlangıcını yaşayan 'deli'kanlıların özgür ruh düşünceleri bildiğiniz gibi günümüzde folloş olmuştur ((bkz: marjinalin 50 tonu) ). konuyla ilgili olarak saf göreliliğe düşmeyecek bir biçimde temelciliğin hatalarını gösteren epistemolojik doktrinlerini, özgürlük, iyi-kötü, erdem, ahlaki eylem konularındaki görüşlerini ve psikolojik dehasının evrensel ölçekte kabul edilirliğini göz önüne aldığımızda; kafalı bıyık ustamın bile insanca pek insanca'da yalnızlığı, bir tek'' gerçekten başka çare olmadığından, elde olmaksızın ya da mecburen içine girilen'' anlamında ele almamıştır. çünkü kardeşim bu kitabın adından da belli olduğu gibi herifin ele almadığını söylediğim yalnızlık çeşidi insanca bir bok olmamasındandır.

diyeceğim o ki sözlük ahalisi: sen bana yalnızlığın sütlü çikolatayla, uykuyla falan iyi gittiğini söylersen ben de sana derim ki 'hassiktir lan!'

yalnızlığa duvarlar eşlik eder sözlük sen onlara bakma.
duvarlardan yankılanan kendi sesin eder ki o an havanın titreşen bişey olduğuna şükredersin.
yalnızlığa bir de seninle aynı yerde yaşadıklarını bildiğin varlıklar eşlik eder sözlük. bir süre sonra onlarla konuşmaya başlarsın ama aslında konuşan da sensin cevaplayan da.
bir de sabah ezanı vardır. yemin ederim adamı ipten alır.