1. kendimi hunharca eleştirmek istiyorum burada. başka insanların nasıl bir yaşam tarzı, düşünce yapısı, koşul içinde olduğunu kestiremeyeceğim için yerden yere vurmak istemiyorum. önce kendime batıyorum iğnenin kallavisini..

    elimden telefon düşmüyor. bir şekilde düşemiyor. yola çıkmadan önce mobil iett'ye bakıyorum, haberlere, face, inst., yeni tutkum youreads... hal böyle olunca da kitap okuyabilmek ne mümkün. ama kırıyorum şeytanın bacağını. hali hazırda geçenlerde yeni siparişlerimden birini bitirdim, birini de şu an okuyorum. kitap stoğum hiç bitmiyor, yenilerini bir şekilde alıyorum.

    bugüne kadar okumanın lezzetini geç keşfettiğim için kendime nasıl kızıyorum anlatamam. 12-13 yaşlarımda türkçe öğretmenimin zorla ödev olarak okumamı istediği suç ve ceza ^:yaşıma göre ağırdı belki evet. ^ bu konuda öncü olamadı. tek tük okudum ama asla yeterli değil. şimdi gençlerin konuştukları pek çok eseri yine bilmiyorum ama gayretim var.

    asıl vurgulamak istediğim burada keşfetmek. bireyin kitabı keşfetmesi için olanakları olmalı. kitaplar daha ucuza olabilir, daha temin edilir olabilir.. kütüphane kavramına alışık değilim, oradan temin etmek nedir bilmiyorum.genel olarak yalnızlığı sevdiğimden sanırım, kabuğumdan çıkamamanın verdiği bir iştah da diyebiliriz buna. belkide benim başka bir cahilliğimde. ama her şeye rağmen kitap okumaya doğru bir keşif yaratılmalı. yoksa ben gibi geç tanışabilirsiniz, hiç durmadan kitap okuma zevkine.

    tekno kavramlar içinde telefonu saymıştık peki ya tv dizileri? üstelik gereksiz içerik, boşa geçen 2 saat. hangisi daha keyifli? kitap ve kahve mi yoksa diziler mi? elbette ilgimizi çekenler de olacaktır ama seçici olmayı bilmek gerekiyor bu hususta da .zaman kıymetli değil mi! kendi adıma zaten çok tv tüketen biri değilim. bu konuda içim rahat ama ev eşrafıyla geçirdiğim vakitlerde istemeden de olsa iştirak ediyorum. orada da aileyle geçirilen bir zaman söz konusu.

    hiç gidemedim ama şu kitap kafeler insanın okuma şevkini arttırabilir. farkında olmasakta içinde bulunduğumuz ortamın kurgularımıza çok katkısı var. orada çalışan loş bir parça, kitap kokusu ve hatta kitap severler.. bizi daha çok yüreklendirirdi eminim. şahsen ben metroda bile okuyanları görünce nasıl gaza geliyorum.görgüsüz gibi de süzüyorum evet.

    ****
    kendimize vereceğimiz en güzel hediye kitap. en kaliteli zamanlar kitap okuduğumuz zamanlar.. olarak düşünürsek şayet; kitap okuyamama durumumuz ortadan kalkar gibi geliyor naçizane.

mesaj gönder