1. öncelikle "ve sakın allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin; hayır onlar diridirler. fakat siz bunun şuurunda değilsiniz." (bakara-154) ve "ameller niyetlere göredir" (hadis-i şerif). yani sırf bir taraftan diye kimse şehit sayılmaz. gerçekten ihlasla allah yolundayken ölmüş olması gerekir. ayrıca, savaşta ölmek de şehit olmanın önkoşulu değildir. allah yolunda samimi bir şekilde gayret sarfederken ölmektir önemli olan. kaldı ki cihad kelimesinin de savaşla bir alakası yoktur, arapça c-h-d kökünden gayret, çaba sarfetme anlamına gelir. yani aslında allah yolunda mücadele etmenin, çabalamanın bir çok yolu vardır, ilim, sosyal yardım vs gibi ve savaş bunlardan sadece biri ve öncelik sırasında en sonuncusudur. vatanı, ırzı, mülkü korurken ölenler, niyetlerinde allah uğrunda ölmek varsa şayet, şehittir. adamı hiç istemediği halde zorla askere alıp, arkasında ne idüğü belli olmayan siyasi pazarlıklara kurban ederseniz buna ancak zayiat denir. he, vatan-millet-sakarya sevdalısı gençlerin de hamaset uğruna ölmelerine de olsa olsa kahramanlık denir, fazlası değil. şehitlik resmileştirilemez, resmileştirilmesi demek ordunun islam ordusu olduğunu kabul etmek demektir. (bkz: peygamber ocağı) . ama laiklik!, dediğinizi duyar gibi oldum. yaa, işine nasıl geliyosa...

    ve nihayet,
    "müminlerden iki zümre çarpışırlarsa, onların aralarında hemen barışı kurun! eğer onlardan biri öteki aleyhine sınır tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık edenle, allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın. eğer vazgeçerse, yine ikisi arasını adalet ve dürüstlükle sulh edin. kuşkusuz, allah adalette titiz davrananları sever." (hucurat-9)

    konu kilit...
    kurra

mesaj gönder