-
müştak baba tarafından, 1800lü yıllarda, ebced hesabı içeren ankara şiirinde yapılan kehanettir. murat bardakçı'nın bir yazısında da geçen bu kehanet ve şiir şöyle:
“Me’vâ-yı nâzenîne kim elif olursa efser
Lâ-büdd olur o me’va İslâmbol ile hemser
Nun ve’l- alem başından alınsa nun-ı Yunus
Aldıkda harf-i diger olur bu remz ızhâr
Miftâh-ı sure-i Kaf ser-had-i kaf tâ kaf
Munzamm olunmak ister Râ-yı Resul-i Peyamber
Hây-ı huy ile âhir maksud oldu zâhir
Beyt-i veliyyü’l-ekrem Elhâc Abd-i ekber
Ey pâdişâh-ı fehhâm Sultan Hacı Bayram
Revhân ister ikram-ı Müştâk-ı abd-i çâker”
!---- spoiler ----!
Meali: "Müştak Baba, şiirin ilk mısrasında “1” mânâsına gelen “elif” ve “tâc” demek olan“efser” sözlerini veriyor ve “efser”in başına “elif”in ilâve edilmesi gerektiğini söylüyor. Ebced hesabıyla 341 tutan efserin önüne 1000in ilâvesiyle, Ankara’nın başkent yapıldığı 1923’ün Hicri takvimle karşılığı olan 1341 tarihini elde ediyoruz.
Şair, daha sonra beş mısrada sırasıyla “elif”, “nun”, “kaf”, “rı” ve “he”harflerini veriyor. Bu harfler, bu sırayla yazıldıklarında ortaya “Ankara” kelimesi çıkıyor. Yani, Müştak Baba, “Ankara”nın eski harflerle yazılışı olan “A-N-K-R-H”harflerini sıralıyor, “Güzeller beldesi ve Hacı Bayram’ın memleketi olan Ankara, 1341 yılında başlara tâc olacak ve İstanbul’dan -yani, şiirin yazıldığı zamanın başkentinden- farksız hâle gelecek” diyor."
!---- spoiler ----!
Düzeltme açıklaması:lafi dinlenmeyen insan'ın lafını dinledim,yazım ve sayı hatasını düzelttim ;) -
serhat ahmet tan'ın bu konuda bir kitabı da vardır. ismi müstak baba.