-
Anlamların ne kadar önemli olduğunu sorgulatan böyle şarkılar vardır efenim. Tek kelimesini dahi anlamadan defalarca dinlenen, ağlatan, mutlu eden, süründüren, düşündüren... enstrümantal parçalar değil tabi mevzu (onlar başka bir diyara ait), bilmeden anlamak, sözlere kendi anlamlarımızı yüklemekten bahsediyorum.
Farsça yazılmış bir şarkı mesela roya, anlamı rüya ama bana bir ağıt gibi gelir, hep hüzünlendirir, hep üzer.
vas - roya -
tek kelime portekizce bilmediğim halde her dinlediğimde gözlerimin sulanmasına sebep olan bu şarkı mesela.
e voce que tem - mallu magalhaes -
(bkz: caramel) ve (bkz: sen aydınlatırsın geceyi) filmlerinin soundtrack i olan
mreyte ya mreyte -
Balkanlarda yaşayan çingene azınlığına ait olan. Ederlezi
Ayrıca (bkz: Time of the gypsies) -
https://www.youtube.com/watch?v=8ise7FzuGsA
Bebe -Tu silencio -
tabii ki: oi va voi-ladino song -
ekşi sözlük ile aşık atmak niyetiyle açılmış bir başlık değildir, aynı tarihlere gelmiş olması da tesadüf değildir. görülmüş ve evet lan ne güzelmiş başkalarının keşiflerini keşfetmek diye düşünülmüştür. bu kafayla konuşulacak bir şey yok, dağılalım der yolumuza gideriz o zaman.
sözü kimin söylediği değil, nasıl söylediğidir mesele.
wardruna - helvegen -
asere he ha, de he, de hebe dübe -
lena chamamyan / sareri hovin mernem
zeljko joksimovic / lane moje
la kaíta / el pájaro negro
kostas pavlidis / jastar amenge durv
vengo / naci en alamo
sidharth malhotra / galliyan
shraddha kapoor / chahun main ya naa
ve sanırım aramızda elfçe bilen de yoktur;
breath of life -
Hikayesini bilmeyen yoktur sanırım, le beriut