1. eğitim nedir?
    eğitim öğrendiğin her şeyin hayatında olumlu kalıcı değişiklikler yapmasıdır.
    dışarıda ya da içeride bu olumlu kalıcı değişiklikleri gözlemleyebilirsin!
    eğitim bir toplum mimarıdır.
    dışarı çıktığında boyu dört parmağı geçmeyen kaldırımdır eğitim; ve o kaldırıma park etmeyen araçlardır.
    milim milim santim santim hesaplanmış şehirlerdir.
    yayalar caddeye adımını attığında duran trafiktir.
    sokaklarda parklarda özgürce ve korkusuz spor yapan kadın ve erkeklerdir. hatta insanlardan kaçmayan kedi ve köpeklerdir.
    üzerinden bir şeyler silkeleyerek ev temizlemeyen önce sokaklar diye düşünen insanların varlığıdır.
    okula giden öğrencilerin bulunduğu her sokakta onlar için çalışan ve gerekirse araçları durduran insanların varlığıdır.
    öğretmenliğin saygı gördüğü ve öğretmenlerin insanları işlevsizleştiren bilgi yığınıyla öğrencileri boğmadığı okullarda okumaktır.
    kadına çiçekle bile vurulmaz diyebilen çocukların yetişmesidir eğitim.

    daha ne demeliyiz ki...
  2. bir insanın anadolu çomarı olmasını engelleyecek yegane şeydir eğitim.

    fazlasını yazmaya gerek var mı?
  3. bugün beyazıt meydanda şahit olduğum diyalog:
    (ana kapının önünde bir köpek uyumakta) x: şu ite bak nasıl da rahat rahat uzanmış (elindeki şişe suyu köpeğin üstüne olduğu gibi boşaltıyor)
    y: ya olum naptın la sen yatacak yerin yok nasıl hesabını verceksin öbür tarafta!
    x: e o da yatmasın öyle, kıskandım nasıl yatıyo hayvan..!

    köpeğe edilen küfürleri atladım. bir de, inançlı biri olmama rağmen bırak şimdi öbür tarafını burada ne yapacak diye haykırasım geldi.

    eğitim bununla savaşan bir kılıç işte. gönüllere dokunmak demek, sevgiyle sulamak aç kalpleri, he bir de varsa beyinleri..
  4. bilgili, donanımlı insan yetiştirmek değildir eğitim. erdemli insan yetiştirmektir. öyle bir insan yetiştireceksin ki yaşadığı dünyanın daha iyi bir yer olması için ne yapıp ne yapmaması gerektiğini bilecek. öyle bir insan olacak ki o, davranışlarının sadece kendisini değil çevresindeki insanları da mutlu ettiği sürece kıymetli olduğunu bilecek. ve bunu toplum istiyor diye değil kendi istediği için yapacak. mutlu ettikçe mutlu olacak, öğrendikçe daha fazla öğrenmek isteyecek, öğretmek isteyecek. ancak bunlar maalesef ütopya gibi. günümüzde eğitim sistemin çarklarının daha iyi dönmesini sağlayacak şekilde veriliyor. ve hatta insanların büyük bir kısmına da bilinçli olarak verilmiyor ki üretim tekel olsun. insanlar tüketmeyi bilsin yeter. üreten kendine başka türlü nasıl bağlayabilir ki?