• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.50)
tatlı perşembe - john steinbeck
"bir insan kapana kısılmışsa ve seçme şansı yoksa, kapanın içini dekore etmeye girişir."
evlerin arasındaki boş bir arsaya atılmış eski bir buhar kazanını eve dönüştürerek hayata tek başına tutunmaya çalışan suzy ile dünya savaşı'nın bitiminde askerden döndükten sonra bilim adamı olmak için uğraşan doc'un yolları sardalye sokağı'nda kesişir. balıkçıları, serserileri, göçmenleri, sevimli dolandırıcıları ve sıra dışı polisiyle sahici hayatın samimi bir resmi olan bu sokakta ilişkiler de tutkuyla yaşanır. konumları birbirinden farklı bu insanların arzuları, duyarlılıkları, birlikte sevgi ve dayanışma ruhuyla var olma çabalarına, "berbat çarşamba" ile "bekleme günü cuma" arasında, kırılgan bir aşkın etkileyici öyküsü eklenir.
neredeyse her eseri başyapıt sayılan ve dünya edebiyatına katkılarından dolayı 1962 yılında nobel edebiyat ödülü ile onurlandırılan john steinbeck'in tatlı perşembe'de incelikli anlatımıyla yansıttığı sardalye sokağı, roman sanatının ve dünya edebiyatının en özel kahramanlarından biridir.


  1. sardalye sokağının devamı niteliğinde bir steinbeck romanı.

    "bir insan kapana kısılmışsa ve seçme şansı yoksa, kapanın içini dekore etmeye girişir." cümlesi aslında romanın geniş özetini içeriyor.
    diğer steinbeck romanlarından çok daha az severim. bence çok daha az şeyi anlatır. daha az etkileyicidir. eee doc kızı sevdiyse ne var yani diye saçma bir tepkiyle bitirmeme sebep olmuştur.

    ama bence kitabın en güzel bölümü: tatlı perşembeden hemen önce gelen berbat çarşamba tanımlamasıdır. bunun için lütfen : (bkz: berbat çarşamba - john steinbeck)
  2. sardalye sokak'tan sonra okunduğunda asla keyif vermeyen bir kitap. süper zeki ve hiperaktif bir çocuktan sonra hımbıl gerzek bir çocuğunuzun olması gibi. sardalye sokaktaki o büyük ustad gitmiş sanki yerine stajeri gelmiş. iki kitabı da aynı kişinin yazdığına inanmak zor.

    sardalye sokak romanının devamı niteliğindeki bir eser.