1. gizlenen bir devrim.
    o günlerde orada bulunduğum için çok şanslı hissediyorum kendimi. bu toprakların görüp görebileceği en mükemmel ayaklanmaydı. gerçek anlamda bir isyandı. bu toplumun belki de hiç hak etmediği kadar estetik doluydu ve asildi.
    eğer bir gün bana sorarlarsa sen bu ülke için ne yaptın? ben oradaydım diyeceğim. ben bu ülke, bu insanlar, bu doğa ve masumiyet adına canımı dişime taktım. çıkıp sokaklara avaz avaz bağırdım duyulsun, bilinsin diye. korkmadım değil, korktum ama yine de üstüne yürüdüm silahların. o çimlerde yattım ve devrim ateşine odun oldum. o camiye yaralı taşıdım sırtımda. bağımsız ve hür irademi tadabildim. güzellikten yana ne varsa bölüşmek için oradaydım.
    hayatımda verdiğim/iz en doğru karar o gün orada olmaktır belki de. yaşayanlar, yitip gidenlerini asla unutmayacak. hepinize binlerce selam.
    t
  2. "biz tarikat bilmeyiz, barikat biliriz"
    erk acarer

    #gezi5yaşında
  3. dogum gunumu bile unutsam asla unutmayacagim bir gunu kalbimize yazan direnis. bahsedildiginde tum duygu dunyam allak bullak olur, gurur, ozlem, ukte, umut, ofke, huzun hepsi icimde kiprasinca gozlerden yas olup suzuluyor haliyle.
  4. bu direnişi, öncesinde ortadoğuyu saran arap baharı denilen hareketlerin tetiklediğini düşünüyorum. kronolojik olarakta bir sıkıntı yok zaten. bir trend vardı. diktatorizmden, mevcut düzenden veya yasakçı politikacılardan bunalıp sokağa dökülen halk hareketiydi bunlar. bizde başarılı olmadı, olamadı.

    olsaydı da pek bir şey değişmezdi zaten. direnişin başarılı olduğu libya, mısır ve tunus muhtemelen eski halinden daha beter bir vaziyette şimdi.

    ortadogu da etnik yapılar, ideolojiler, inançlar farklı olabilir ama zihniyet aynıdır değişmez. kim nerede egemen olsa kendi politikalarını dayatir. kimi zaman adı inkılap olur kimi zaman yeni'lik ama değişen bir şey olmaz aslında.

    bir etnik gruba, cemaate veya azınlık olan kesimlere çektikleri sıkıntılardan dolayı acirsin, bu haksızlık için mücadele edersin ama yarın bu mazlumlar gücü eline geçirdiği ilk fırsatta muhalifine zulmeder, intikam alır. bunu yapan bireyleri hukuk yargılamaz. onun yerine kitlesel olarak toplum tarafından yargılanır. devlet düşmanı ilan edilir. tek bir hüküm vardır aslında vatana ihanet. bu kadar basittir senin farklılığın değişmeyen bu toplumda.

    günün sonunda bir hiç olduğunu iliklerine kadar hissedersin. hayaller, tutkular, idealler yerini hayatta kalabilme mücadelesine bırakır. kaybolursun veya sindirilirsin toplum ve devlet tarafından. cesaretin, özgürlüğün, seni sen yapan değerler senden alınır. sende onlar gibi olursun zamanla. her yeniliği ve farklılığı sende lanetlersin.

    bir ihtimal daha var ölmek mi dersin, olmak mı? hiç bilmediğin coğrafyalara gidip, bambaşka toplumlarda var olma mücadelesi verirsin. kolay ve güzel gelir ilk etapta. çünkü cehennemden çıkmış, kurtulmuş gibi hissedersin kendini. doğrudur aslında. ama öyle anlar gelir ki keşke hiç yaşamasaydım dersin. dönüp hapse giresin, ömür boyu kapalı kapılar ardında, tek başına hücrelerde olasın gelir. işkencelerin bu kadar seni acitmayacaginı düşünürsün. hele kimsesizsen gittiğin yerde ne el uzatanın olur ne derdini anlayanın. aklının ırzına geçilmişken, hayata tutunmak için köpek gibi çalışırsın. lanet edersin geçmişine. insanlık devrine girememiş, kendi insanına lanet edersin. hiçbir zaman mutlu olamayacağını bilirsin. bu halde sırf sevdiklerin için tutunursun hayata. acılara tutunup her şeye rağmen yaşarsın. idealistlik genlerine işlemiştir. bırakmaz yakanı.

    kalabalıklar benim nazarımda bir anlam ifade etmez. çünkü gemi batacagi zaman herkes kendi derdine düşmüş olur. herkes kendi yoldaşlarını kutsayabilir. her grubun içersinde çok iyi, çok idealist insanlar da vardır, olabilir. ama bizdeki hiçbir kalabalık beş para etmez. en değerli insanların olabileceği, beklentisiz bir şekilde ömürlerini inanç ve ideolojileri için harcayan insanların arasında oldum. ama gelinen noktada bu insanların kalabalık içersinde azınlık olduğunu gördüm.

    demem o ki evet gezi bir halk hareketiydi. çok kalabalık bir kitlenin hareketiydi. çok iyi niyetli tertemiz insanlar da iştirak etti. ama kalabalık arasında onlar da azınlıktı. bu coğrafyada iyi insanlar çok ama çok iyidir. eşi, benzeri yok dersin. ama her daim azınlıktır ve bu topraklarda asla değişmeyen bir trajedi de azınlıkların hep zulüm görüp çile çekmesi olmuştur.