• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.88)
46 yok olan
"46 yok olan, star tv'de yayına giren televizyon dizisi. yönetmenliğini serdar akar’ın yaptığı dizide baş rolleri erdal beşikçioğlu, yasemin allen ve melis birkan üstlendi. ilk bölümünün 27 mart 2016 tarihinde star tv'de yayınlanacağı duyuruldu."


  1. konusu ve erdal beşikcioğlu oyunculuğu dışında pek bir olumlu yön göremediğim,farklı bir teknikten midir nedir diyaloglar çözemediğim bi gariplik içerisinde oldukça yapay bulduğum,jenerik müzikler ve malum içkiyi içtikten sonra ki media player vari görüntüleri dandik bulduğum,ilk bölümü vasat olan,finali az çok tahmin edilebilen dizi.

    he izlenmez mi...izlenir orası başka

    ha unutmadan şu diyalog kahkaha attırmıştır.

    !---- spoiler ----!

    ...
    - hiç okumak falan istemedi mi ?
    + e okuyor zaten
    -hala mı ?
    +hıı açık öğretim kamu yönetimi 1.sınıf
    -sebep ?
    +kaymakam olmak istiyormuş
    -hee...

    !---- spoiler ----!
  2. 1 saatte de dizi yapılabileceğini gösteren amerikan tarzı yapılmış dizi. ilk bölümü güzeldi bakalım devamı nasıl olacak.
    (breaking bad ten uyarlama diye gündeme gelmişti ancak bir benzerlik yok.)
  3. bir genetikçi olarak ilgiyle izlediğim dizi. 60 dk olmasını ayrı sevdim. ama tutacağını düşünmüyorum. neden mi? çünkü ülkemizde çarpık ilişkilerin, silahların, şivelerin olmadığı diziler tutmuyor. şöyle saçmalamadan uzun sezonlar sürse de güzel güzel izlesek.
  4. dibine kadar olmuş dizidir...

    sektörün göbeğinden bildiriyorum...

    kimse dizi geleneğinde aşk üçgeni olmazsa olmaz, aman kahraman uyuşturucu kullanmaz, sakın kahramana halel gelmesin o beyaz atlı prens, seyirci her şeyi önceden bilmeli, bizim seyirci bunu anlamaz, temizlikçi kadının da, babaannemin de anlaması lazım, o karakter aslında berikinin oğluymuş ve benzerleri gibi yaklaşımlar (hatta yer yer direktifler) olan bir ülkeden house, breaking bad, dexter falan beklemesin... bu dizi olmasa kırgın çiçekler gibi o hayat benim gibi diziler izlemeye devam edilecek...

    türkiye için büyük devrimdir ve yine acayip hikayeler gibi cesur bi girişimdir. bunu yapanlar da yayınlayanlar da büyük bir saygıyı hak ediyorlar. beğenmeyen izlemek zorunda değil. elmayla armutu karıştırmamak gerek. bu dizi büyük büyük bütçeleri, çok kaliteli senarist ve yönetmenleri ve en önemlisi de her fikre açık kafaları olan amerikan dizileriyle kıyaslanmamalı. bu dizinin ülkede kıyaslanabileceği bir örnek dahi yok şu dönemde. illa kıyaslamak isteyenler, ben kıyaslamadan yapamam diye yanıp tutuşanlar bir zahmet arka sokaklar veya kırgın çiçekler ile kıyaslasınlar...
  5. makul süresi nedeniyle tebrik edilesi dizi. diğer yerli dizilere örnek olur ve işin aslı diğer dizilerin rakibi değil de daha çok survivor'ın tahtını yok eder. dizide teknik hatalar olacak elbette, yeri geldi lost'ları breaking bad'leri de yerden yere vurduk ama onların senaryo olduğunu unutmadık. yapıcı eleştirileri de yapmamız gerekiyor. benim eleştirim erdal beşikçioğlu'na genetik mühendisi olarak karşımıza çıkan karakter yine bir behzat ç motifi olmuş. bu bilinçli yapılmış değil saçlarının uzunluğu ve yuvarlak gözlükleriyle aslında oynaması gereken rolü ben daha mülayim yada fularlı bir motif bekliyordum. deniz kenarında yatarken gördüğümüz sahne için tam isabet, bilim adamı için ise olmamış diyorum. bu gibi rollerin üstesinden gelen benim gözümde yegane isim şener şen'dir. şener şen bir bakarsın namuslu, banka mutebeti olarak yuvarlak gözlükleriyle karşımıza çıkar bir bakmışssın namusluymuş namussuz dersin. melis birkan için ise psikyatristten çok ergen kız tavırları sırıtırken, şaman arkadaş için ise hiç olmamış diyorum. bunlar oyuculuklara dair eleştirilerim. dizideki en sağlam karakter amca rolündeki sakallı amcamız.

    dizideki teknik aksaklıklara deyinmek istemem. ultra kamera açılarıyla çekmek, mikroskop yerine elektron mikroskopu kullanmak tabiki bütçe ve teknik donanım ile ilgili keşke olsa ve dizi insanı içine daha çok çekse diye düşünebiliriz ancak sen metaforlarını öyle sunarsınki sadece bir oda içinde 3-5 kişi ile bile bilim kurgu dizisi çekebilirsin. bunun örnekleri de var 80'li yıllarda trt imkanlarıyla çekilen kavanozdaki adam bilim kurgu, gizem, gerilime kadar tüm örnekleri ahmet mekin ve serezli ailesi'nin nefis oyunculuğu ile sunmuştur ki bugün bile hafızamda yer etmiştir.
  6. dizideki detay hataları, zamanla senaryonun kendini seyirciye açması, konunun derinliklerine inilmesi sonraki bölümlerde halledilemeyecek şeyler değil. tutacağına da can-ı gönülden inanıyorum. çünkü hitap ettiği kitle interneti de domine eden kitle aynı zamanda. sadece sosyal medyanın gücüyle bile olsa en az üç sezonu var dizinin. ama bu kitle aynı zamanda dikkatli de bir kitle olduğundan şaman ayini yaparken de genetikle ilgili bir konuda ahkam keserken de dikkatli olması gerekiyor senaristlerin. dediğim gibi ilerde halledilirse tadından yenmez bir dizi olur.
    !---- spoiler ----!

    yalnız hala yıllarını o ilacın araştırılmasına vermiş bir bilim insanının ilk dozu verdikten sonra hastanın uyanamamasına tepkisinin ''belki de dozu eksik verdik'' şeklinde olmasını kabullenebilmiş değilim. komşudan aldığı ilacı enjekte etti sanki ^:töbe ya rabbi^

    !---- spoiler ----!
  7. ikinci bölümü yayınlanmıştır dün gece itibariyle.

    sıradışı konusu var ve benim gibi düşünenler zaten bu yüzden izliyorlar bu diziyi. takdir edilesi yönleri kesinlikle var 'yeni türkiye' dedikleri şeyin içerisinde heleki böyle bir dizinin kabul görmesi kolay değil.

    ama benim de söylemek istediğim bir kaç birşey var,

    !---- spoiler ----!

    ikinci bölümde ilk bölümde flu kalan alanların bir çoğu netleşmiş gibi duruyor. ama soruşturmanın sırasında bir ara sude'yi bulmak istiyordu sevgili doktorumuz ama psikolog asistanı maşallah bir kerede kadının evi bulması bana çok mantıksız geldi,

    bir diğer mantıksız gelen kısmı ise psikoloğun babasının vücuduna birşey enjekte edilip adam ölüyor bunu tespit edebilmek gerçekten zor mu? (bir fikrim yok sadece biraz daha kurcalanabilir gibi geldi, belkide bursa'dan gelen komiser yardımcısı olayın üstüne gidebilir)

    !---- spoiler ----!

    umarım dizi git gide daha güzel bir hal alır ve bu tip yapımlar izlendikçe daha kaliteli dizilerin yapılmasına ön ayak olur.
  8. sırf erdal beşikçioğlu iticiliği nedeniyle izlemeyeceğim dizi.
  9. sadece televizyonda denk gelinen 10 dakikasıyla "yok artık" dedirten, çözülemediği için sevinilen bir dizidir.
    zira kimse kimsenin kocasıyla kendi kocasını aldatıp eski sevgilisinin yeni sevgilisiyle birlikte olmamış, silahlar çekilmemiştir.
  10. ülkede yapılan genel bir anlayıştan dolayı benim de izleyicisi olmayacağım dizidir.
    sırf behzat ç gibi bir dizi tutturuldu ve çok sevildi diyerek o dizide oynayan bir kaç oyuncuyu da bu diziye eklemek tek kelime ile empoze etmektir. sırf o popülariteyi kullanarak reyting kazanmak isteyen bu güruh midemi bulandırıyor. önce tutmayan reaksiyon dizisi sonrasında da bu. yeminlen bezdim bu anlayıştan.

    aynı anlayış ile leyla ile mecnun' un samimiyetini de ondan sonra aynı oyuncular ile çektikleri sanırım 3-4 dizi ile mahvettiler. yapmayın abicim şunu ya. ismi bile bana kalırsa bir facia. en ufak bir hazırlık dönemi bile yapıldığını düşünmüyorum bu dizi ile ilgili ki ilk bölüm hataları gerçekten çok ama çok amatörce.
    bir yanda 2 sene ara verip sadece 10 bölüm için bölüm başına 10 sinemalık bütçe harcayarak efsane olan bir game of thrones, bir yanda da aha bu.
    daha fazla ne denilebilir ki.