1. 18 yıldır olduğum durum.

    huh... yaşlanmışım
  2. tek çocuk olaraktan hep özlemini çekerim. anne baba göçünce bu dünyadan yapayalnız kalacağım..
  3. 25 yıldır olduğum durum...
    büyüdü kerata, ben de yaşlandım tabii...

    bir de şu var, ayrıca benim de ablam var...

    en tehlikeli gruptayım:
    (bkz: ortanca olmak)
    (bkz: ortanca çocuk)
  4. hayatımı borçlu olduğum insan ablam. abla sahibi olmak ne güzel bir şey lan. yemedi yedirdi içmedi içirdi giymedi giydirdi misali. her paran var mı diye sorduğunda var derdim, daha çok para verirdi ; ' al sen gençsin arkadaşlarınla gezersin' cümlesi dökülürdü sürekli ağzından. ne kadar çok kavga etsek de canımı gözümü kırpmadan verebileceğim tek insan. canım ablam.
  5. keşke bir ablam olsaydı. gerçekten ablası olan insanların hayatlarının daha kolay olduğu gözlemlenebilir bir gerçek. tabii arada tam tersi durumlar ortaya çıkabilir.
  6. dünyanın en güzel duygularından birisi ve belki de en zorlayıcı işi.

    henüz kendini bile bilemeyecek yaşta iken, hayatına dahil olmuş bir küçük canlı. annenin sana fazla güvenmesiyle daha küçücükken, onun sana emanet edilmesi. her şekilde, onun hep yanında olman. omuzlarına koskocaman bir sorumluluk taşıman.

    o bir üzüldüğünde senin bin üzülmen. ve sen de çocukken, yanlışlıkla onun kapıya parmağını sıkıştırdığına aradan kaç sene geçmiş olmasına, hiç bir hasar kalmamasına rağmen, hala hatırlayıp vicdan azabı çekmen. hatta oturup ağlaman, hatırladıkça.

    zamanla en yakın arkadaşlardan biri haline gelmesi. bu sefer de ablalıkla arkadaşlık ayarını tutturabilmek için çabalaman, bocalaman.

    yanlış yola girdiğini hissettikçe, ona çaktırmadan hayatını uzaktan izleyip başına bir şey gelmemesi için uğraşman.

    ailenin senin üstünde yaptığı yanlışları, o da aynı yola kurban gitmesin diye zaman zaman aileni karşına alman. onun için savaşman. istediği okula gitmesi için beraber direnmen, istediklerini yapması için hep arkasında olman. hatta arkasında değil yanında el ele, omuz omuza beraber savaşman.

    bazen aradaki yaş farkını ya da yaşanılan farklılıkları gözetmeksizin, yaşadıklarımı bilmesine hakkı var diyerek küçük kardeş rolüne bürünüp anlatmaya başlaman. sonra da hak etmediğin bir tepkiyle karşılaşıp, anlaması için daha zaman var deyip köşene çekilmen.

    en özel günlerinde herkesten önce yanında olman. ailenin yetişemediği yerde her şeyine senin koşman, bile isteye.

    canımın en içi. en sevdiğim. 'hep yanımda olsun' demek bir kardeşe sahip olmak.

    ve abla olmak; karmakarışık duygular içerisinde olup, yaşamaktan sıkıldığın anda bile tutunacak güçlü bir dala sahip olduğunu görüp, bu kez hayata daha sıkı sarılmak. onun için...
  7. o kardeş gelir gelmez anne olmaktır.
    hem annelik yaparsın hem de "lan annesi ben miyim bırakayım da kafasına göre yaşasın" dersin. hem sıkmadan hem de zaman zaman canına okuyarak ikili ilişkini sağlamlarsın.
    bir abla olarak kendim de bir ablaya sahip olayım istedim hep. ablası olanlara özendim ya da bilmiyorum. ben çok süper bir ablayım diye de değil ha dümdüz kötüyüm aslında ablalıkta ama ne bileyim...
  8. aha benim bu. ablayım. bi tane kız kardeşim var benden beş yaş küçük. annem hamile kaldığında ablam ya da abim olacak sanmıştım . minnacık bir bebekle hastaneden döndüklerinde olay çıkartmıştım baya bu nasıl kardeş diye. o kadar hissetmişim ablalığa hazır olmadığımı. küçük bir kardeşim olacağını idrak edememişim.

    bir de o kadar farklıydık ki birbirimizden çocukluk ve ergenlik dönemimiz boyunca hiç anlaşamadık. ben doktora yapıp ikinci üniversiteyi düşünürken o liseyi zar zor bitirdi. ben insanlarla muhatap olmayacak kadar ukala iken o cazgırdı. ortak beğendiğimiz tek bir dizi tek bir şarkı yoktu.

    sonra büyüdük. ben maddi manevi pek çok problemi aynı sene içinde yaşarken kardeşim oldu yanımda. ondan gördüm kardeşlik nasıl olurmuş. nasıl destek olunurmuş. bir gün ihtiyacı olursa nasıl bir abla olmam gerekirmiş.

    bazen de öyle. bazen abla olmayı size kardeşiniz öğretir.
  9. eger yaşlarınız yakinsa dost olmaktır bir nevi. ailenin gözünde sorumluluk rol model olmaktır. küçük yaslarda anlamsizca kavga edip sonra küs oldugunuzu unutup tekrar eskisi olmaktir. paylaşmayı sonuna kadar yaşamaktır. mutsuzsa onunla birlikte aglamaktır. gel otur şuraya iki ders çalıştırayim seni diye peşinde dolanmaktir. kısacası herşeydir