1. cambridge üniversitesi bir araştırma yapmış. örneklem grubu genellemek yapmak için yeterli sayıda değil. üstelik ingiltere gibi insanı birey olarak görüp nice araştırmalarla refahı daha daha nasıl iyileştirilebilir? konusuna kafa yoran bir ülkede…

    ülkemiz için yapılmış araştırma var mı bilmiyorum ve sosyal hizmet uzmanları için tez konusu olarak tavsiye ediyorum. neyse araştırma aşağıda;
    !---- spoiler ----!

    130 aile ile yapılan çalışmaya 41 gay, 40 lezbiyen ve 49 heteroseksüel çift katıldı. ailelerin kayıtlarına ingiltere’deki 70 evlat edinme kurumu üzerinden ulaşıldı. aile içi ilişkiler, ebeveynlerin durumları ve çocukların uyum düzeyi incelendi.
    çalışmanın yazarı ve cambridge üniversitesi aile araştırmaları merkezi müdürü prof. susan golombok ise şunları söyledi: “genel olarak, ailelerin deneyimleri arasında farklılıktan çok benzerlik olduğunu bulduk. ortaya çıkan farklılıklar ebeveynlerdeki depresif belirtilerin düzeyi ile ilişkiliydi, gay babalarda anlamlı olarak daha düşüktü. bir diğer farklılık ise evlat edinme sürecinde görülüyor, çocuk sahibi olmak için heteroseksüel ve bazı lezbiyen ebeveynlerde evlat edinme ikinci seçenek iken, gay ebeveynlerin biri hariç hepsinde ilk seçenekti.”
    çocukların çoğunun aile ve okula uyumlarının yüksek olduğu gözlendi. gay babaların çocuklarıyla daha çok etkileşim içinde oldukları ve çocukların da daha yoğun bir sosyal hayata sahip olduğu bulundu.
    çalışmanın sonuçları aynı cinsiyetten ebeveynlerin evlat edinmesine karşı çıkanların ortaya attığı yaşıtları tarafından ezilme ve çocuğun kendi cinsel kimliği hakkındaki korkuları da boşa çıkarmış durumda. prof. golombok’a göre, “bu konular önemli bir problem oluşturmuyor görünüyor, yine de araştırmacılar ve bazı ebeveynler ergenlik döneminde zorbalığa maruz kalınabileceğini kabul ediyor.”


    !---- spoiler ----!
  2. sol framede gördüğümde şoka girdiğim bu başlıkta, yazılanları okuyunca daha çok şoka girdim. öncelikle şunu belirtmeliyim ki eşcinsellik biseksüellik ve transseksüellik doktorlar tarafından yıllar önce çığlık atılarak söylenmiştir ki tercih, ruhsal bozukluk ya da hastalık değil yönelimdir. hala daha kabul edemeyen insanlara karşı haykırarak söylüyorlar ki bu bir yönelimdir. homoseksüellerin önce yataklarına sonra yaşamlarına sonra evliliklerine şimdi de çocuklarına müdahale ediyorsunuz. bu insanların hayatlarına hep bir üçüncü şahısın burnunu sokması ve yaşamlarında kendini söz sahibi olarak görmesi ne kadar doğrudur? bunu tartışmayı bırakın bahsi bile başka bir insanın özgürlüğünü kısıtlamaya girer. gerçekten sadece ve sadece insanlık için üzülüyorum. umarım bu korkunç duygularınızdan arınırsınız.
  3. bu tarz şeylere şiddetle karşı çıkanlar sonra neden ortadoğu ülkesi olduk diye ağlıyorlar. burada kastettiğim eşcinseller meselesi değil elbette ki evlat edinebilir bu çiftler ki eminim çoğu heteroseksüel çiftten daha iyi yetiştirenler var işte bu tarz ilerici söylemleri şiddetle kınayıp sonra vay efendim ülkede huzur yok be adam sen ülkenin ileri gitmesi için ilerici fikirleri savunma sonra gel ağla buna eşcinsellik alkol dans etmek istediğini yazmak istediğin müziği dinlemek dahil bunları savunma sonra gel burada ama oldu efendim sizin yetiştireceğiniz çocuğa ben...
  4. e tabiki vardır. neden olmasın ki?

    psikolojisi bozulurmuş çocuğun, çocuğu "homo"luğa özendirimiş, ahlak kurallarının dışındaymış... hay ahlakınız batsın sizin. orta doğulu kafası bu işte. sonra kimse bana gelip "orta doğu ülkesi olduk" demesin. hep öyleydik.

    normal prosedür neyse uygulanır, cinsel "yönelim" gözetilmeden en uygun adaya evlat olarak verilir çocuk. çocuğun psikolojisini bozabilecek tek şey ise gerici homofobiklerin aynı korkularla yetiştirdiği çocuklarının zorbalığı olur.

    not: ayrıca "reddettiğim haktır" denmiş. oha! yuh! çüş! siz kimsiniz sizden başka birinin hakkını reddediyorsunuz? sizi üstün kılan nedir, süper normal cinsel yöneliminiz mi?
  5. bu konuda ki düşüncelerim sanırım bazılarınıza muhafazakar biriymişim gibi hissettirebilir ama öyle biri değilim.
    eş cinsel bireyler evlatlık edinemez çünkü bu doğaya tamamen ters. olay çoçuğun psikolojisinin bozulup bozulmayacağı olayı değil benim için .hatta çoüu eş cinsel bireyler çoğumuzdan daha çok bireysel haklar, özgürlükler konusunda daha biligli daha hoşgörülüdürler.ama eş cinsel bireyler kısır (fizyolojik açıdan değil) bireylerdir.doğada tek başlarına bulunan iki eş cinsel nasıl üreyemiyorsa ben çoçuk edinme haklarının doğal olarak olmadığını düşünmekteyim.
  6. evlat edinmek.. biyolojik olarak her yolu denemiş insanların artık hiç bir şey yapamadıklarını anladıkları zaman başvurdukları bir yok. ya da eşçinsel bireylerin çocuk sahibi olmak konusunda sorunlarını giderme yöntemleri.. itiraf edeyim ki bir dönem o kadar saçma geliyordu ki.. nasıl saçma salak, nasıl imkansız. mümkün değil yani nasıl olacak derdim. o çocuk nasıl yetişecek.

    sonra öyle olaylar okuyup dinledim ki.. öz kızına tacizi kat ve kat yukarı çıkartarak bunu oral yola baş vurarak gerçekleştiren adamın kızına yaşattıklarını okudum mesela. üstelik bu olay öyle şak diye de tespit edilmiyor. anne uzun süren hukuk mücadelesi veriyor. adli tıpta bu konuda işinin ehli doktorlar denetiminde ve gözetiminde uzunca bir mücadele sonrası. 3 yaşındaki kız çocuğu olaya hakim olamaz zaten, bilmez ne yaşadığını da.. evet üç yaşında...üstelik hukuk rezaleti budur ki, hakim babanın kızını görmesine de engel olmuyor. adamın ilk karısından olma erkek çocuğu da babasının yolundan gidiyor.sanıyorum 14-15 yaşlarındaydı. o kadar ayrıntı var ki anımsamak dahi istemeyeceğim cinsten ve anne haklılığını her şeye rağmen ispat edemiyor. en azından bu konuyu takip ettiğimde öyleydi, umarım değişmiştir.

    şimdi asıl olaya dönersek şayet; bana biri izah edebilir mi tüm bunları? bu mudur sağlıklı ortam, hetero çift, vs.. bu yukarıda bahsi geçen iğrenç adam iş adamı bu arada ve çok bilindik bir olay değil. böyle nicesi var bu ülkede, üzeri örtülmüş. daha geçenlerde karaman' da yaşanan rezalet malumunuz.

    şimdi burada eşcinsel eşlerin çocuk yetiştiremeyeceklerini tartışmamız , çocukların ruh durumlarını sorgulamamız o kadar basit geliyor ki bana..
  7. çocuğun psikolojisi ailenin cinsel tercihinden bozulmuyor.
    çocuğun psikolojisi, diğer "normal" ailelerin çocuklarına bu durumu "anormal" diye göstermesinden dolayı bozuluyor.

    bırakalım insanlar "hak" sahibi olsunlar. iki insan birbirini sevdiğinde, bırakalım da kamuoyunun onayını almak zorunda kalmasınlar.

    evlat edinmek demek zaten bir çocuğu yalnızlıktan, ailesizlikten kurtarmak demek.
    ona sevgiyi tatma imkanı vermek demek. okuma imkanı vermek demek. bırakalım da çocuklar iyi insanlar olarak büyüsün, aileleri olsun ve bunu kimden öğrenirse öğrensin. bir insanın anne babasının kim olduğu önemli değil, nasıl bir insan olduğu önemli.

    cinsel seçimleri "normal" olan insanların cocuklarına da baktıgımızda psikolojiler mükemmel oluyor değil mi? bu yüzden 2016 yılında çocuk gelinlere şahit oluyoruz. bu yüzden aile içi şiddet almış başını yürümüş durumda? bu yüzden baba ve abiler birlik olup kız cocuga tecavuz ediyor, değil mi? çünkü düzgün psikoloji bu, öyle mi?
    artık çıkalım bu genel kanılardan. erkek, kadın diye ayıra ayıra bugün bu kadar ataerkil bir toplumun içindeyiz. bırakalım, insanlar yaşasın. artık.
  8. hukuk sistemimizde eşcinsel birliktelik tanınmadığı için beraber evlat edinme mümkün değil . olmasın da zaten .
  9. işin çocuklar üzerinde ki psikolojik etkisini bilemem sözlükte ilgili arkadaşlar vardır anlatır anlatmıştır. toplumsal olarakta herkesin eşit olduğunu söylüyorsak benim evlenme, evlat edinme hakkım varsa eşcinsellerinde olmalıdır görüşündeyim. eşcinsellik bir hastalık değil tercihtir doğru ya da yanlış buna ben karar veremem.
  10. burda sadece eşcinseller düşünülecek olursa sorun olmayan hatta güzel bile olan eylem. ancak çocuğun açısından bakılacak olursa işte orada biraz daha düşünmek gerekiyor.
    şimdi öncelikle evet hetero anne ve baba ile büyüyen her çocuk normal iyi birey olarak büyümüyor ya da psikolojik olarak,en uygun tabirle, kabul edilebilir düzgün bir birey olarak büyümüyor. ama en azından hayatın başında doğal olmayan bu durumla ve bu durumun oluşturabileceği sosyal, psikolojik vb. sorunlara maruz kalmıyor. yani tabiatımızın bize sunduğu normal şartlarla büyüyerek uyumlu ve dengeli olma şansını arttırıyor.
    gelelim homoseksüel çiftlerin çocuklarına. insan doğal bir varlıktır. klişe ama doğru. genetiğimiz doğayla en uyumlu olabileceğimiz haliyle şekillenmiş. dolayısı ile doğal olmayan bu durumla küçük yaştaki bir çocuğun bilinçli veya bilinçsiz başetmek zorunda kalması- her ne kadar homoseksüel ebeveynlerin ona aile ortamını ve ihtiyacı olan sevgiyi vereceğinden emin olsam da- ilerde çocukta doğayla uyumsuzluğun dallanarak doğurabileceği psikolojik etkileri yaratacaktır diye düşünüyorum.
    bu durumların göz önünde bulundurularak ve alınacak kararın 3. kişiye etkilerinin tartılarak karara varılmasından yanayım. çünkü çocuk sorumluluktur. ve sadece bakımı açısından değil ilerde topluma katacağınız birey olmasi açısından da sorumluluktur. yani yetiştirdiğiniz çocuğun kendisinden ve bu çocuğun topluma etkilerinden sorumlusunuzdur. o yüzden iki kere düşünülmesi gereken hassas konudur.
    edit: eklemeden geçemeyeceğim bu çiftlerin evlat edinmesine karşı değilim sonuç olarak bir çocuğun aileye sahip olması söz konusu. ama eşcinsel her çiftin evlat edinmesi hususunda 2 kere düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum. çünkü eminim kendilerini kabul ettirmek için evlat edinmek isteyenler de olacaktır. işte burada çocuğun geleceği önem kazanır.