1. f klavyeyi tasarlayan ihsan sıtkı yener'le yapılan bir röportajda kendisi şunları söylüyor:

    "harf inkılabından sonra, üzerinde türkçe harflerin de bulunduğu daktilolar ithal edilmeye başlanmış. ancak her fabrikanın klavyesinde türkçe harflerin yerleri farklı. belki 70 farklı klavye dizilişi var. 1928'de resmi dairelerin alacakları klavyelerin aynı dizilişte olmasına karar verilmiş ama o karar başarılı olmamış. 46'dan itibaren türk dilinin özelliklerine uygun, standart bir klavye geliştirilmesi için resmi makamlara yazılar yazdım. dp'nin yeni seçildiği dönemde, milli eğitim bakanı tevfik ileri'den randevu alabildim. onunla birlikte cumhurbaşkanı celal bayar'a gittik. 'bilimsel bir klavye yapın, sizin yaptığınızı kabul edelim' dediler. yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kuruldu. türkçe'de kullanılmakta olan tüm kelimelerin istatistiğini tdk'nın kılavuzundan yararlanarak çıkardık. 29934 kelime içinde hangi harften kaçar adet bulunduğunu tespit ettikten sonra, parmakların fiziksel güçleri ve hareket özelliklerini de esas alarak harfleri yerleştirdik. ellerin kullanım yüzdesini de hesaba katarak yaptığımız klavyede sol el yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler yerleştirilmiştir. türkçe'nin fonetik özelliğine uygunluk açısından sesli harfleri sol elde topladık."

    "1955'ten itibaren uluslararası daktilografi ve steno yarışmaları başlamıştı. hemen biz de başvurduk ve 1956'da dahil olduk. öğrencilerim bu şampiyonalarda 28 defa dünya birincisi oldular. bu birinciliklerin 14'ünde dünya rekoru kırıldı. hatta fransızlar itiraz etmişlerdi ilkinde, 'türkler yarışma için özel olarak tertip edilmiş bir klavye kullanıyorlar' diye. 6 saat süren tartışmalardan sonra, fransızlar'a 'siz de yapın o halde özel bir klavye' dediler."

    (bkz: ihsan sıtkı yener)
  2. harf dizilimi türkçe kullanıma en uygun olan yazı yazma zımbırtısıdır.

    parmaklar bir süre sonra kendi sorumluluğunda olan harfleri tanır, dolayısıyla ne yazılacaksa bakmadan yazılabilir. bu şekilde klavye kullanıp bakmadan yazmaya "on parmak" denir.

    ancak birden fazla bilgisayarda, akıllı telefonlarda vb. "q" klavye kullanmakta olunca bazen karışıklık olabiliyor. ancak yine de kullanılmasını tavsiye ettiğim klavye türüdür.
    öğrenmesi çok zor değil, sadece biraz sabır gerekiyor.

    bazı devlet dairelerinde zorunlu olarak kullanılmaktadır.
    türkçe f klavye ile ilgili bir yazı paylaşacağım, bir ara buraya eklerim.
  3. bir toplantı sırasında sunulacak evraklardan bir veya birkaçının eksik olduğunu fark ederek toplantıdan çıktım. evrakların kopyalarının internet sitesinde olmalarından mütevellit çoğaltmak için bilgisayara ihtiyacım vardı. toplantı yapılan binada misafir olduğumuzdan odalardan birine daldım ve bir iki çıktı alıp alamayacağımı sordum odadaki birden fazla sekretere. hepsi de güler yüzlü bir şekilde kafalarını yukarı aşağı salladılar. bunun ne anlama geldiğini düşünürken bir tanesi yerinden kalkıp eliyle oturduğu koltuğu işaret etti. bunun da tam olarak ne demek olduğunu düşünmeye fırsat bulamadan kendimi bilgisayar ekranının karşısında buldum. hali hazırda açık olan boş sayfaya mail adresimi yazmaya başladım ki ekranda anlam veremediğim harfler belirdi. alelacele klavyeye bakmadan ezber bir şekilde mail adresimi yazmıştım. meğer klavye "f klavye" imiş. yüzümde ufak bir tebessüm belirdi ve tüm yazdıklarımı silerek klavyeye gömüldüm. gömüldüğüm gibi de kaldım. üzerinde a harfini bile bulamadığım klavye ile birbirimize bakarken yerini bana veren sekreter hanım hafifçe eğilerek dile geldi:
    - yardımcı olmamı ister misiniz?
    bu sefer de ben kafamı onaylarcasına yukarı aşağı salladım ve sekreter hanım koltuğuna tekrar oturdu. "çekil ben sürerim" edasıyla geçtiği klavyeye bakmıyordu bile. bense mail adresimi ve şifremi masada duran ufak not kağıtlarından birine yazmıştım bile. gözlerime dalan sekretere not kağıdını uzattım ve gözlerini kağıttan ayırmadan adresi ve şifreyi giriverdi. tekrar dümene geçen ben bir çırpıda "mouse" gerektiren tüm işlemleri bitirdim. sekreter hanım klavyedeyken "p" harfinin yerini tespit ettiğimden "control+p" yapmak zor olmadı. hemen yanı başımızdaki yazıcıdan hararetle kendini dışarı atan a4'leri toplayarak odadaki tüm sekreter hanımlara da teşekkür edip odadan ayrıldım.

    sonra çok merak ettim f klavye kullanmayı. denedim hatta; fakat fark ettim ki türk dili dışında yazmak gerektiğinde kullanışsız bir klavye idi f klavye.
  4. "aaa kkk aka aka aka" yazarak öğrenmeye başlamıştık ticaret lisesinde. bunu hatırlarım daktilografi dersinden.
    bir de daha ilk derste şımarıp gevezelik yaptımıştık arkadaşla. ilk ders olduğu için cezalandırmamış hoca. ikinci ders biz akıllı akıllı otururken gelip "açın bakalım elinizi" deyip kiraz değneğinden tattırmıştı bize. açıkçası bu ders daha unutulmaz oldu benim için: kadınlar unutmaz, korkma titre!!! bir de bunu hatırlarım daktilografi dersinden.
  5. bir aralar gözüm kapalı olarak neredeyse 0 hata kullanabildiğim klavyedir. ilk okulda azmedip öğrenmiştim ancak daha sonra aldığım tüm bilgisayarlarda dahili klavye q olunca unuttum. gerçekten yazması çok hızlı ve rahat ancak biraz pratik yapınca aynı hızları q klavyede de çıkabileceğinize inanıyorum.

    tabi siz daktilo yarışması kazanacağım vs diyorsanız edinin, öğrenin.
  6. çok boktan bir klavye düzenidir.

    ulan güya dünyaya entegre olmamak için çaba gösteriyoruz.

    neymiş türkçede en yoğun kullanılan harfere göre dizayn edilmiş.
    siz hasta mısınız ya? klavye düzeni buna göre mi belirlenir?

    klavye düzeni böyle belirlenmez.
    o zaman kendine özgü işltim sistemin olacak, kendine özgü (office, auto cad vb, profesyonel yazılımlar) yazılımların olacak ve bu uyduruk klavye düzenin bu işletim sistemin ve yazılımlarınla entegre olacak.

    diyelim ki bir araştırma yapıyorsun ve word belgesine bu araştırmalarını aktarıp temize çekmek istiyorsun.
    yazıyı kopyalamak, kesmek, yapıştırmak, geri almak istediğinde ctrl+c, ctrl+x, ctrl+v, ctrl+z' yi pratik bir şekilde yapamıyorsun. çünkü x' i taa enter' ın yanına koymuşlar.

    yani mantık şu, en çok kullanılan harfler sol tarafta, en az kullanılanlar sağ tarafta. ve tabii ki bunu hangi harf daha lazım oluyor diye değil, adamlar açmış tdk' yı en çok kullanılar kelimelere bakmışlar ve hepsinde en çok kullanılan harfleri tespit edip sol tarafa koymuşlar.

    peki en çok kullanılan harf f mi, u mu, j mi?

    ben ilk defa yazmak zorunda kaldığımda aniden kuruma getirdiler. artık mecburi oldu diye.
    vatandaş geldi yanıma ve tapu müdürlüğüne onun için bir yazı yazacağız.

    samimi söylüyorum en az 5-10 dk adamla j' yi aradık. sinirden gülüyorum ya, çıldıracağım resmen.

    insan ilk önce bir pilot uygulama başlatır. faydalı mı, işe yarıyor mu? diye.

    2. yılım oldu bu klavyeyle ve şuan da bununla yazmaya çalışıyorum ve hala klavyeye bakmak zorundayım.

    klavyeye bakmadan sadece malatya (hahahaha o da sürekli şifre olarak yazdığım için) yazabiliyorum.

    bir de işin içine milliyetçi duygular koyuyorlar.
    bizim yerli bir klavyemiz olmasın mı? şeklinde. valla zaten birisi gereksiz konuda bir şeyin içine kullanışlılık, faydacılık, kalite yerine milli-dini duygular falan koyuyorsa oradan mutlaka kötü kokular çıkıyor.
    direkt kıllanıyorum ben.
    kesin tam tersi bir şey vardır diye.

    ----efe aydal mode: on --------

    yahu arkadaşım madem yerli ve milli olmak istiyorsun, o zaman klavyedeki harflerin yerini tamamen keyfi olarak değiştirme. resmen bir gecede felç olduk. yazamaz olduk. en kullanışlı olan, en faydalı olan (ve bu faydayı bilişimdeki faydasına göre değerlendireceksin) neyse ona türkçe karakterleri de ekleyip kullan. ve bunu da sen üret. -e ulan bunu da zaten yapmışlar. (bkz: türkçe f klavye) ne güne duruyor? -e o zaman bunu alıp sen üreteceksin. konu kilit.

    ----efe aydal mode: off --------

    kısacası dünyayla entegre olacaksan böyle saçmalıklardan uzak duracaksın. hatta bence bilerek evrak işleri vs. sekteye uğrasın diya kasıtlı olarak böyle kötü bir şeyi yaptılar.
  7. eğer sürekli ingilizce belge yazıyor ve/veya programlama ile uğraşıyorsanız, işinize yaramayacak klavyedir.
  8. neden bunu kullanalım dediğimde bana bu klavye ile daha hızlı yazılıyor diyorlar. garipsiyorum...

    sen benim ne kadar hızlı yazdığımı nereden biliyosun?

    geçende ölçtüm, dakikada türkçe ise 85 ingilizce ise 60 kelime yazıyorum ben. daha ne kadar hızlı yazmam gerekiyor? bırakın millet istediği gibi kullansın yahu klavyeyi.

    tanım: klavye kısayollarında sürekli problem çıkaran klavye.